MEHMET YILDIRIM SELAMLAR

 
CARİZMA YILDIRIM
 
  DAMAR MESAJLAR
  İLETİŞİM
  AŞK MESAJLARI
  ARKADASLARIM
  CARİZMA YILDIRIM
  GÜZEL MSN NİCKLERİ
  SERSERİ NİCKLERİ
  SEVGİ MESAJLARI
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  SEKİLLİ GÜZEL NİCKLER
  KIZLAR NASIL TAVLANIR DENEYİN FAYDALANACAKSINIZ
  KARIŞIK NİCKLER
  KOMİK MSN NİCKLER
  ŞEKİLLERİN İÇİNE İSMİNİ VEYA NİCK İNİ YAZ
  KISA AŞK ŞİİRLERİ
  AYRILIK SMSLERİ
KISA AŞK ŞİİRLERİ

 

Adımın önünde adın yazılı

Resmimin yanında resmin basılı

Sabrım sabıkalı, sevdam azılı

Hasretin kanıma girdi girecek

 

Ağaç ağaca benziyor artık

Deniz denize

Çiçek çiçeğe

Şiirler yazmıyorum artık bak

Gözlerinin güzelliğine...

İyi seni unutmuşum !

 

Aklımdan çıkmıyorsun

Sensiz bomboş bu hayat

Susma öyle ne olur

Bana kendini anlat..

 

Akşam erken çöker yalnızlığıma

Sokak sokak gezer ararım seni

Hasretin gönlümün yangınlarında

Alev alev yanar ararım seni

 

Al götür eskici kalbimi benim

Neyim var neyim yok sorma bir daha

Gözümde yaşlardır birtek servetim

Acıyıp yüzüme bakma bir daha!

 

Aldana aldana geçti bir ömür

Dünlere küskünüm yarına küskün

Nerede mutluluk nerede huzur

Hayata küskünüm devrana küskün

 

Aldanmaktan yoruldun mu

Acılarla yoğruldun mu

Hiç sırtından vuruldun mu

Ne bilirsin yağmur olup

Çağlamayı ne bilirsin

Kahkahalar savururken

Ağlamayı bilir misin?

 

Aldattılar

Ümitlerimi, hayallerimi

Özlemleri, düşlerimi

Parça parça

Kopardılar! ..

Sonra unutulduğuma inandım

Sevdiğimden ayırdılar.

 

 

Aldığım her nefes sana yazılı

Korkarım ki sensiz ömrüm sayılı

Yüreğim tutuklu gönlüm cezalı

Hasretin kanıma girdi girecek.

 

Aldırma görürsen yaşlar gözümde

Şarkımız olacak yine dilimde

Mektubun cebimde, resmin elimde

Yarın bu şehirden ayrılacağım..

 

Aldırma sen benim yalnızlığıma

Aldırma sen benim gözyaşlarıma

Boşver sende kalmış yarınlarıma

Biz kadere çelme takmış adamız.

 

Alın sizin olsun bütün saltanatıyla dünya

Bütün sahteliğiyle hayat

Alın kucaklayın gönlünüzce

O bitmeyen ihtiraslarınızı

O dinmeyen bencil aşklarınızı!

 

Ama sen de bil ki

Yağmurlarca sevdim seni

Yağmurlarca sana yandım

Hatırla derya gözlüm

HATIRLA AŞKIM..

 

Anlatacak nelerim var bir bilsen

İçimde ihtilaller kopmuş

Kendimi sürgüne verdim

Mutluluğum çoktan iflas etmiş

İtiraza hakkım yok biliyorum

Seni seviyorum..

 

 

Ansızın kayboldun köşe başında

Zamansız bir deprem koptu bağrımda

Kendimi kaybettim işte o anda

İnan ki dünyayı yıkasım geldi!

Ardına bakmadan gittin o gidiş

Kalbimi koparıp atasım geldi

Bu veda gerçek mi inanamadım

Başımı taşlara vurasım geldi!

 

 

 

 

 

 

 

Aramızda dağlar var

Aramızda uçurumlar

Yaklaşma yanılırsın

Ben öldüğümü bilirim

Sen yaşadığını sanırsın

Kendini bilmeden daha

Beni tanıyamazsın...

 

Artık

Adın ihaneti çağrıştırıyor bana

Ve tadın bir yılanın en öldürücü zehrini

Söyle

Şimdi hangi yüreğe saplıyorsun

O acımasız hançerini? ..

Bil ki

Bundan böyle

Yasaklanmış kitaplarım gibisin bana

Yaklaşmam yasak

Dokunmam yasak

Ve ömrümce

Sarılmam yasak sana!..

 

Artık gidebilirsin gideceğin yere

Sana kal diyemem

son ümit senden olsun

Senden olsun son pişmanlık

Bil ki hayır diyemem..

 

Artık ne yapsam boş, teselliler faydasız

Karanlık gitgide en derinlere çeker beni

Çaresiz, bütün sokaklarında bu şehrin

Böyle perişan beklerim dönmeni

 

Aşk mıydı o, aşkımsı bir şey miydi

Neydi çekip kendine, beni bağlayan

Kanatan dudağımı, tenimi dağlayan

Elleri ta içimde o dev miydi

 

Aşk nedir bilmedin ki

Sevildin sevmedin ki

Mutluluk vermedin ki

Mutluluğa hakkın yok!

 

Aşkımdan armağan her satır sana

Maziyi yeniden yaşatsın sana

Nasıl sevdiğimi anlatsın sana

Sana bir sitem var her bir sözümde..

 

 

 

Aşkımıza ödül diye

Yüreğimde taş bıraktın

Gidiyorken imza diye

Gözlerimde yaş bıraktın..

 

Aşkımızdan kime ne

Sevdamızdan kime ne

Başkasından bana ne

Ah benim nar çiçeğim

Canım ipek böceğim

Meraktan öleceğim

Bana kendini anlat..

 

Aşkın ateş oldu kahrolmam için

Hasret kurşun oldu vurulmam için

Günler asır oldu yıkılmam için

Yine de ben senden vazgeçemedim

 

Aşkın büyülü sesini duyuyor musun

Şimdi onun gülleri açan güz bahçelerinde

Gitme ki günlerimiz gecelerimiz olsun

Çoban kulübelerinde balıkçı kahvelerinde

 

Aşktı o! Değiştiren tüm gecelerimi

Aşktı o! Beni durup yenileyen

Oydu, duygulu yapan hoyrat ellerimi

Oydu, dolu dizgin gidişime dur diyen

 

Ateş olsan duman olsan kar etmez

Giden gider yollar geri getirmez

Bu talih de seni bana yar etmez

Ayrılıktan ayrılığa sürgünüm

Işık seçtim gözlerini gönlüme

Yorgan gibi çekip gittim üstüme

Kimliğimden adresimden kime ne

Sokaklardan sokaklara sürgünüm

 

Ateşleri kül ederdim

Kurşunları gül ederdim

Şu dağları yol yapardım,

Acıları bal yapardım

ben olsam..

 

Ayağım ayağıma dolaşır sonra

Gözlerim büyür büyür, kocaman olur

Bakarsın dilim tutulur, hiç konuşamam

Bana gel deme!

 

 

 

Aylar var görmeyeli

Değmez elime eli

Uzakta bir sevgili

Bir o ağlar bir de ben

 

Ayrı yönde akan ırmaklar gibi

Dalından uçuşan yapraklar gibi

Ümitsiz, çaresiz aşıklar gibi

Kalbinden aşkımı silecek misin?

Son ümidi yere serecek misin?

 

Ayrılık çanları çaldı çalacak

Bu aşkın saati durdu duracak

Seninle bağımız koptu kopacak

Ne yazık sabrımız ipin ucunda

 

Ayrılık çanları çalsa ansızın

Elveda sevgilim diyecek misin?

Önünde diz çöksem, gitme kal desem

Bakmadan ardına gidecek misin?

 

Ayrılık diye bir şey yok.

Bu bizim yalanımız.

Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.

Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?

 

Ayrılık dönüşü olmayan nehir

Yalnızlık yıkılmış bomboş bir şehir

Kaç sevda kül oldu böyle kimbilir

Gözyaşın kal diyor dudakların git

 

Ayrılık kapıyı çalıyor açma

Biraz daha düşün zamanımız var..

Ne günler yaşadık bak sayfa sayfa

Seninle yazılmış romanımız var..

 

Ayrılıkmış meğer aşkın bedeli

Kalbim paramparça gönlüm bir deli

Nasıl diner sensiz gözümün seli

Bir gönül sayfası daha kapandı.

 

Ayrılmak çözümse senin için

Bırak git beni hiç düşünme

Sileceksen mazimizi bir çırpıda

Bir daha bana dönme

 

 

 

 

 

Bağırdım

Dağlar, taşlar uyandı çığlıklarıma

Denizler yandı yangınlarıma

Gökte yıldızlar ağladı

Benim bu zavallı yalnızlığıma

Bir tek sizi uyandıramadım

Bir tek sizi! ...

 

Baharda gelmedin yazda gelseydin

Ah benim hazanım eylül bakışlım

Nasıl sevdiğimi sen de bilseydin

Ah benim hazanım eylül bakışlım

 

Bak büütün güzelliklerin tümü sende

Bak sende gülümsüyor en amansız özlemler

Unut bir yerde bensiz olduğunu, çaresiz

Ayrılıklar sevenlerle yücelir

Hadi sil gözlerini

Gülsene! ..

 

Bakma sen yağmurların sağnak döküldüğüne

Bakma sen gecelerin karanlığına

Bu pembe umut sütten de beyaz

Bu senli hayal gülden de kırmızı

İşte renk renk çiçekleri aşkımızın

Görsene! ..

 

Balık yüzerken suyun farkında mı?

Kuş uçarken rüzgarın,

Ya insan alıp verdiği havanın,

Kapatır gözlerini dinlersen yüreğini,

Anlarsın benim sana olan aşkımı

 

Bana aşktan hiç söz etme

Sen sevmeyi ne bilirsin

Bir aşk için ölesiye

Beklemeyi ne bilirsin

Düşündükçe içim yanar

Ders vermemiş sana yıllar

Taştan farksız kalbin mi var

Özlemeyi ne bilirsin

 

Bana bunu yapmayacaktın

Böyle bir hançerle yıkmayacaktın beni

Bir ihanetin adresi olmamalıydı ayak izlerin

Yoksa ben mi yanlış tanıdım seni?

Yoksa hep böyle kirli miydi senin denizlerin?..

 

 

 

Bana bunu yapmayacaktın

Öyle sırtımdan vurmayacaktın beni

Gelişin gibi onurlu olmalıydı gidişin

Ve öylesine gururlu bitişin.

Gel gör ki kötü oynadın bu oyunu

Erken düştü masken yüzünden

Demek sen içimde büyüttüğüm bir dev değil

Bir hiçtin

Görüyorsun işte

Gittin

Ve de bittin…

 

Beklenen yarınlar kaybolmuş dünden

Ümitler selamı kesmişler benden

Nasılsa hayır yok gelecek günden

Kadere rest çektim isyanlardayım

Bu benim talihim sözüm yok sana

Payımı aldım ben sevdadan yana

Hasretinden başka ne verdin bana

 

Ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim

Bir ömür boyunca sevenlerdenim

Ellerin ellerime değmesin derim

Eğer ki sonunda bırakacaksan

 

Ben bu garip yeryüzünde

Garibansam suç benim mi

Gece gündüz dertli dertli

Geziyorsam suç benim mi

Bir dostum yok sorulayım

Sevdiğim yok sarılayım

Kime kızıp darılayım

Kimsesizsem suç benim mi

 

Ben olsam ah ben olsam

O dağlarda ben olsam

O yollarda ben olsam

Oralarda ben olsam

Sokaklara aşk yazardım

Acılara son yazardım

ben olsam.

 

Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne

Tuttum, ta içime oturttum seni

Aldım, okşadım saçlarını, öptüm

İçtim yudum yudum güzelliğini

 

 

 

 

Ben senin en çok gözlerini sevdim

Kâh çocukça mavi, kâh inadına yeşil

Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar

Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil

 

Benden son arzumu sorsaydın eğer

Seni son bir defa görmek isterdim

Ayrılıp gittiğin o günden beri

Nerdesin nasılsın bilmek isterdim

Bir beyaz karanfil vermek isterdim

 

Beni bir dağ başında böyle yapayalnız kodular,

rüzgarlara, kuşlara, bulutlara yakın,

senin etinden, tırnağından ayrı,

senin kokundan uzak.

 

Beni çağırdığını bir defa duyabilsem

Avuçlarımda ateş, yorgun gözlerimde nem

Aşarak denizleri bir gün kapına gelsem

Başımı duvarlara vurup ölsem diyorum

 

Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,

Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,

Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;

Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.

 

Beni ta kalbimden vurdu gidişin,

Bütün umutlarım ağır yaralı.

Aklımdan çıkmıyor veda edişin,

Büyün duygularım ağır yaralı.

 

Beni unutamazsın bilirim, beni unutamazsın

Denizin durgunluğu, gözlerimi

Coşkunluğu, saçlarımı hatırlatır

Kulaklarını tırmalar sesim, hayatından silemezsin

Beni unutamazsın bilirim.

 

Benim bu sevdada ne işim vardı

Kalbimi eline vermeyecektim

Yansam da ölsem de aşkınla senin

Seni seviyorum demeyecektim

Yoluna ömrümü sermeyecektim

 

Benim için bir mum yaktın mı bilmem

Camlardan yollara baktın mı bilmem

Ah burada olsa dedin mi bilmem

Yoksa unuttun mu doğum gününde

 

 

 

Benimle kal zaman bitinceye kadar

Benim ol yüzyıllar ve çağlar boyunca

Bir ömürdür seninle geçen dakikalar

Ölümden güçlüyüm sen yanımda olunca

 

Bensiz ne haldesin şimdi kimbilir

Sen yoksun bu hayat nasıl çekilir

Gözümde canlanır anılar bir bir

Resmini bin defa öperim yetmez

 

beyaz güller açtı bahçelerde , sevdiğin..

ya o karanfil , baygın kokulu çiçek.

gel yalnızlık bahçeme beyazlar giyin,

anladımki bu ömür sensiz geçmeyecek.

 

Bırak ellerimi

Üç satır yazacağım

Üç satırda sen! ...

Bırak gözlerimi

Dört yana bakacağım

Dört yanda sen! ...

Bırak yüreğimi

Bin kere seveceğim

Bin kerede sen!

 

Bırakma beni sevdiğim

Gidişine dayanamam

Hasret gözyaşlarımla

Kendimi avutamam

 

Biliyorum şimdi saçlarını yaban eller okşuyor

Gözlerine başka gözler gülüyor

Gözlerin ki gördüğüm gözlerin en güzeliydi

Varsın adı hasret olsun artık bu sevdanın

Varsın sonu ayrılık olsun bu romanın

Bitmedi bitmeyecek bu şarkım

Nerede olursan ol

Kiminle olursan ol

 

Bilmem ki beni hiç anar mısın?

Unuttun mu yoksa, hatırlar mısın?

Söyle; eskisinden bahtiyar mısın?

Seninle doluyken aldığım nefes

Bitirdi bu aşkı sendeki heves

'Çekinme, sor' diyor içimden bir ses

Nasılsın sevgilim, nasılsın bugün?

 

 

 

 

Bilmiyorsun tutkumu

O kaybetmek korkumu

Bölüyorsun uykumu

Gözlerim ufka dalar

İçimde volkan yanar

Senin için ölen var

Sen farkında değilsin

 

Bir anda yokuşa çevirme düzü

Dargınlık bir aşkın tadı ve tuzu

Hatırla Tanrıya verdiğin sözü

Ayrılmak yok diye yeminimiz var...

 

Bir bulsan yakarsın külümü bile

Dikene satarsın gülümü bile

Yaşarken arattın ölümü bile

Karşıma ne diye bir de sen çıktın..

 

Bir cennettir bu dünya sevmesini bilene

Gerçek olur her rüya görmesini bilene

 

Bir çığ gibi düştü üstüme

Terk edişin

Biliyorsun

Yetemem kendi kendime

 

Bir daha dünyaya gelsem

Yine seni severdim

Beni üzesin diye

Beni deli divane edesin diye

 

Bir değirmen taşı gibi ezip gittin umutlarımı

Şimdi yüreğim mutsuzluğun hedef tahtası

Sokaklara sığmıyor bu dev yalnızlığım

Bu cumartesiler;

Çığlık çığlığa şiirlerim seni istiyor bana inat

Gel gör ki;

Son kurşunu yemiş bu sevdaya

Yetmiyor son pişmanlıklar

 

Bir ecel olsa da ayrılığımız

Bir ömür sürse de pişmanlığımız

Koca bir mazi var yaşadığımız

Geçmişe her zaman saygı duymalı..

 

 

 

 

 

 

Bir gün anlarsın hayal kurmayı;

Beklemeyi, ümit etmeyi.

Lanet edersin yaşadığına...

Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın..

Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.

 

Bir haber alamadım gittin gideli

Mutlu mu, mutsuz mu, nasılsın bugün?

Hayli zaman oldu görüşmeyeli

Nasılsın birtanem, nasılsın bugün?

 

Bir isyan faslıdır şimdi bu suskunluğum

Hovardaca harcanan mevsimlere

Bu kaçışlara - bu gelgitlere

Ömrümüze kesilmiş biletlere

İsyanımdır bu gülüşüm

 

Bir mavi gecede başlamıştı sevdamız

Ve maviye çalmıştı bütün umutlarım o gece

Unutturmuştun bana karanlığın siyah olduğunu

Ve gözlerinde farkettim ilk kez

Bütün gecelerin mavi olduğunu

 

Bir mavi geceydi o

Bütün gecelerden güzel

Bir mavi geceydi o

Benim için ömre bedel

Ve sonra...

Bir gidişin vardı ki

Mutluluğuma inat

Bir gidişin vardı ki

Kırıldı içimde kol kanat

 

Bir pınarsın içilen ama hiç kanılmayan

Seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan

Özlenen sen, özleyen sen, özleten sen

Varken doyulmayansın, yokken dayanılmayan

 

Bir sevda uğrunda bir ömür yandı

Bilmedin sevdalım bilmedin gitti

Senden son hatıra gözyaşı kaldı

Silmedin sevdalım silmedin gitti

 

 

 

 

 

 

 

 

Bir tek o şahitti son akşamında

Yeniden yanarım her yanışında

Ben gibi kimsesiz köşe başında

Bir sokak lambası bir ben uykusuz

Nöbetteyim sokaklarda

Gözlerim hep şafaklarda

Sense benden uzaklarda

Bir gece bekçisi bir ben uykusuz.

 

Bir yerlere varmadan, nasıl böyle

Hiç durmadan akıp gidiyor günler

Yaşam diye verdiğin bu mu söyle

O mu sırtıma sapladığın hançer

 

Birbiri ardına geliyorsa mutsuzluklar

Keskin bir bıçak gibi saplanıyorsa acılar

Köşebaşlarını tutmuşsa umutsuzluklar

Ve uçurumlarda yankılanıyorsa aşkın son çığlıkları

Ayrılık güzeldir...

 

Bitimsiz bir sevdadır yaşamak

Sevmekse en güzeli mutlulukların

Sense içimde en tanrısal gerçeksin

İşte yüreğim bildiğince çarpıyor sen, sen diye

Sende gözlerim, sende ellerim, sende sen olan varlığım

Düşünsene! ..

 

bitmesin isterdim umutlarımız

bitmesin isterdim duygularımız...

ne çıkar sel olsa umutlarımız

yeniden başlamak zor bundan sonra...

 

Böyle sürüp gitmemeli bu sevda

Seni sensiz yaşamamalıyım günler boyu

Avunmamalıyım hayalinle saatlerce

Sana böyle yakınken!

 

Böyle uzak uzak bakma gözlerime ne olur

O küskün bakışlarını saplama yüreğime

Bir sen kaldın düşlerimin zirvesinde

Bir sen kaldın umutlarımın ötesinde

Bir sen...

 

 

 

 

 

 

 

Bu benim ilk aldanışım değil,

Bu benim son yıkılışım değil,

Bırak bu sahte gözyaşlarını,

Bırak bu masum bakışlarını.

Üzülme, benim için üzülme,

Üzülme bu son için üzülme,

Ben, ben, ben yeterim kendime..

 

Bu böyle sürüp gitmeyecek biliyorum

Bir sabah bir dilencinin avuçlarına bırakacağım kendimi

Kim ne derse desin!

Tahammülüm kalmadı artık

Bıktım seni sensiz yaşamaktan

Nasılsa döneceğin yok senin

Çıldıracağım bu gidişle

Allah kahretsin! ..

 

Bu engeller bana göre değil oysa

Ben bu dağları aşarım

Geçerim bu denizleri, korkma

İşte düştüm yollara

Dur, bekle beni, geliyorum

 

Bu gece dokunsalar ağlayacağım

Bu gece bağrıma taş basacağım

Bu gece sen konuş ben susacağım

Bu gece gidiyorsun çıldıracağım

 

Bu nasıl ayrılık, bu nasıl veda

Gözleri kal diyor dudakları git

Bakışın anahtar gözlerin kilit

Ellerin aç diyor dudakların git

 

Bu son buluşmamız

Bu son görüşmemiz

Kimbilir bir daha karşılaşmayız

Belkide bir daha görüşemeyiz

Ayrılmalıyız ayrılmalıyız..

 

Bu şehirde son gecem

Beni son kez sarsaydın

Gitmezdim bir meçhule

Yanımda sen olsaydın!

 

Bu şehrin bütün sokaklarına sinmiş yalnızlığım

Sensizliğin köşe başındayım

Avuçlarımda kırık dökük pişmanlıklar

Avuntusuz çıkmazlara doğru yürüyorum

Bütün umutsuzluğuma inat

Yine seni arıyorum...

 

Bugün bütün iyi kalpliliğim üzerimde

Cümle düşmanlarımı affettim

Yediğim meyvalardan

Kokladığım çiçeklerden af diliyorum

 

Bulut gibi gözlerin

Ha yağdı ha yağacak

Kurşun gibi sözlerin

Ha vurdu ha vuracak

Öyle gelme üstüme

Dağlar çökmüş içime

Baksana şu kalbime

Ha durdu ha duracak

 

Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin

Yıldızların en parlak olduğu zamansın

Denizlerim senin kıyılarında sakin

Bırak ellerini avuçlarımda kalsın

 

Bütün kadehlerimi hep sana adıyorum

Hep senin için bu bir bir boşalan şişeler

Umutsuzluğum, sarhoşluğum senin eserin

Senin yüzünden bu delicesine içmeler

 

Bütün sevgililer, dostlar gitti

Bir sen kaldın kadınım beni terketmeyen

Batan gemilerin kaptanları gibi

Denizlerin ortasında ölümü bekleyen.

 

Bütün yollar aşktan geçiyor, görüyor musun?

Bir aşk çizgisi var her şeyden öte

O çizgiden başka bütün çizgiler

Aşkı tüketmede

 

Çatlamış sabır taşım

Bir alev her gözyaşım

Ah benim dertli başım

Bir o döner bir de ben

Bu aşkın tek gerçeği

Asla yok geleceği

Yüreğim kan çiçeği

Bir o kanar bir de ben.

 

Çirkin olan,fena olan ne varsa unut

Gözlerimin söylediği şarkıyı dinle

Ellerimizde sevgi içimizde umut

Bütün iyilikleri paylaşalım seninle

 

 

 

Çok yalvardım gitme diye ben ona

Yıllar sonra dönüyormuş bana ne

Seviyordum gülüp geçti aşkıma

Şimdi beni seviyormuş bana ne..

 

Dağ gibi umutlar hayaller bitti

O çılgın arzular geceler bitti

O tatlı heyecan o hasret bitti

Ne yazık sevdamız ne çabuk bitti

 

Dağlarda yol olsam seni beklerim

Ömrümü verseler sana eklerim

Seninle gül açtı tüm dileklerim

Ne böyle sevildim ne böyle sevdim

Aşkın böylesini senden öğrendim

Adına yazılı gönül senedim

Çünkü ben bu aşkı sana borçluyum

 

Daha dün diyorsan geçen yıllara

Gözlerinde anılar hala yeşilse

Ve hala ıslaksa kirpiklerin

Bırakıp bütün mutlulukları

Bırakıp bütün güzellikleri bir yana

Bekledinse yollarımı

Bekle geliyorum...

 

Dalga, seven - kıyı, sevilendir.

Dokunur parmaklarının ucuyla sevdiğine dalga

Ve döner hep geriye

Bilir kavuşamayacağını ama hep koşar kıyıya

 

Dayanmak zor yalnızlığına akşamların

Unutmak mümkün değil seni bir şarkı gibi

Ağır ağır ilerleyen bu zaman içinde

Her an bir sarhoşluktur sensizliğin verdiği

 

Değişen ben miyim öyle

Ben miyim eski sevdalara mendil sallayan

Şu eller

Şu gözler

Şu kalp benim mi yoksa

Ya şu gülen adam ben miyim? ..

Demek ki unutmuşum

 

Demek ben suçluyum bir tek sen haklı

Ben zalim bir düşman sense zavallı

En güzeli alıp beni asmalı

Beni affetmedin affetmiyceksin

 

 

Denize dökülen bir ırmak gibi

Öyle ak içime öylesine dol

Yarına açılan bir yaprak gibi

Unuttur mazimi geleceğim ol

 

Döktüğüm yaşlara aldırmadınız

Giden gençliğime acımadınız

Düştüğüm yerlerden kaldırmadınız

Beni iyi tanır bu kaldırımlar

Bu kuytu köşeler bu taş sokaklar

Sizlerden bir ömür alacağım var

 

Dönebilmek o dönüşü olmayan yollardan

Sürekli bir aldanış bir daha bir daha

Hiç bitmeyecek gecelerden bir sabaha

Çikabilmek ve sevmek durmadan usanmadan

 

Dönüşü olmayan yolda mı kaldın?

Dağların ardında çölde mi kaldın?

Yoksa yabancı bir kolda mı kaldın?

Ben aynı yerdeyim senden ne haber?

Ağladığın günde mendilin oldum

Karanlık gecende kandilin oldum

Aşığın esirin, sevgilin oldum

Ben aynı sevdalı senden ne haber?

 

Dört bir yanım taş bir duvar

Ne merhamet ne vefa var

Üstelik de sen yoksun yar

Vursalar da akmaz kanım

Hasret dolu her bir yanım

Bu sensizlik yok mu canım

İşte beni öldüren bu!

 

Dört mevsim

Seni bekler

Perme-perişan aşkın

Dön sevgilim dön

Dön ansızın

 

Dudaklarımda yaşayamadığım

Çocukluğumun, gençliğimin şiiri

Dört yanım hüsran

Dört yanım yalan

Dört yanım hüzün

Dört yanım isyan!

 

 

 

 

Dumansız bir yangın başlar

Amansız bir deprem kopar

Yıkılır kalırsın bir dağ olsan da

Hele bir sevdiğin terketsin de gör

Bu koca dünyayı yakasın gelir

Eski resimleri yırtasın gelir

Bütün aynaları kırasın gelir

Sırtına bir hançer vurulsun da gör

 

Duvardan insin mi resimlerimiz

Yabancı olsun mu isimlerimiz

Ya o deli dolu gecelerimiz

Anılar kal diyor dudakların git

 

Duyduğun her yerde beni hatırla

Bu benim şiirim bu benim şarkım

Dinle ki kanatsın o taş kalbini

Bu benim şiirim bu benim şarkım

 

Duydum da inanmadım

Aşka gülüp geçmişsin

Benimkisi aşk değil

Bir oyundu demişsin

Zafer senin zaferin

Eser senin eserin

Sevin ey zalim sevin

Bak bir erkek ağlıyor..

 

Duymadın gönlümün haykırışını

Kırdın şu gönlümün sabır taşını

Görmekten usandım çatık kaşını

Gülüşün ellere, nazın bana mı?

 

Duymak nedir bilir misin?

Duymak, ama anlatamamak

Tam dilinin ucuna gelmişken söyleyememek

'Seviyorum' diyememek

Yani ölümü yaşamak nedir bilir misin?

 

Dün gece uzun uzun

Seni andım ağladım.

Sonu yok yolumuzun

Ona yandım ağladım.

 

Dün kopan bir yapraktı,düşen bir kuru daldı

Bugünden güzel değil bulacağın yarında

Aç ellerini bir bak yanan avuçlarında

Dün gitmiş yarın yok bize bir bugün kaldı

 

 

Dünyada benzersiz bir keder gibi

Alnıma yazılmış bir kader gibi

Dağlarda uykusuz bir asker gibi

Gittiğin yollarda başlar nöbetim

 

Dünyalar bir yanda aşkım bir yanda

Zaman kısalıyor senin yanında

Geç kaldım gidelim dediğin anda

İçimden saati kırmak geliyor

 

Ecelim zamansız gelirse bir gün

Ona bu şarkımı dinletiverin

Bu en son dileğim, en son sözümdür

Benden başkasına gitmiş olsa da

O güzel aşkımız bitmiş olsa da

Üstünden mevsimler geçmiş olsa da

Ona sevdiğimi söyleyiverin

 

Ekmeğin tadı yok mavi gökyüzü kayıp

Belki hiç umursamadın beni yanlış tanıyıp

Mesafeleri çiğneyip de gururunu arkana alıp

Bir kere daha konuş benimle

 

Elbette kuş olup gelmek isterdim

Ben de yanağından öpmek isterdim

Seni bir kez daha görmek isterdim

Alkışlar içinde doğum gününde

 

Ellerim titredi veda ederken

Yalvarıp "dur gitme" diyesim geldi

Sen gittin karardı gözümde dünya

O anda orada ölesim geldi!

 

Elma şekeri mi sandın aşkı,

Ne şiirin şiir, ne şarkın şarkı.

Hele bir kırılsın, hele bir kırılsın feleğin çarkı,

İşte ben o zaman görürüm seni.

 

En ağır işçi benim;

Gün yirmi dört saat, seni düşünüyorum.

 

En güzel yerinde bitti aşkımız

Bir gönül sayfası daha kapandı

Ansızın terketti umutlar bizi

Bir gönül sayfası daha kapandı.

 

 

 

 

 

En iyi dostumdur yabancım değil

Bu yalnızlık benim ikiz kardeşim

En acı gerçeğim yalancım değil

Bu ayrılık benim ikiz kardeşim...

 

En kalabalık yerlerde büyüyorsa kimsesizliğin

Binlerce kahkahaya karışıyorsa gözyaşların

Son çiviyi çakıyorsan yorgun sabrına

Daha kirpiklerinde can veriyorsa hayallerin

Ve dilinin ucundaysa en çılgın küfürler

Yalnızlık güzeldir...

 

Eski bir gemiye yükler gibi ayrıldım duygularımdan

Vedalaşmak çok zor inan ümit vaad eden yarınlarımdan

Herşeye sünger çektim bir seni çıkartamadım aklımdan

Bir kere daha bak gözlerime son bir kere daha.

 

Ey benim doğmayan sabah yıldızım

Geceler mi uzak sen mi uzaksın?

Ne zaman bitecek bu yalnızlığım

Umutlar mı uzak sen mi uzaksın?

 

Ey benim gönlümün nazlı çiçeği

Barışın ellere, küsün bana mı?

Sana kim öğretti böyle sevmeyi

Bayramın ellere, yasın bana mı?

 

Gece yarısı bir anda,

Puslu bir ayışığı girer koynuma,

Kekre bir düşünce sarar beynimi,

Bedenim çiy olur düşer sabaha,

 

Gözyaşlarım yastığımda

 

Senin için ağlarım

 

geçmişi bir düşün yalnız kalırsan

maziyi hatırla zaman bulursan

neyleyim sevgilim pişman olursan

yeniden başlamak zor bundan sonra

 

Gel seninle sevgilim mutluluğa gidelim

Şu üç günlük dünyada sevelim sevilelim

Dikenler bir gül olur ateşler bir kül olur

Dağlar bile yol olur gelmesini bilene

 

 

 

 

 

Gel! En tenha saatlerde çık sokaklara

Yalnız ol! Beni bekle! Dertleşelim seninle

Bitmeli bu hüzün, bitmeli bu keder

Mutluluk varken! ...

Bak! Gökyüzü mavi, yapraklar yeşil

Bu mevsim bir daha gelecek değil

Ayrılık mı?

Yakışmaz bize..

 

Gezdiğim her yerde hatıran dolu

Bilmem ki ben nasıl unutacağım

Ne yazık bu aşkın yok başka yolu

Yarın bu şehirden ayrılacağım

 

Giderken ne büyük sözler etmiştin

Ben hiç unutmadım senden ne haber?

Ölsem de bu sevda bitmez demiştin

Ben aynı aşığım senden ne haber?

 

Gidersem bir daha dönmeyeceğim

Kalırsam kalbime yenilmeyeceğim

Çözemedim seni çıldıracağım

Gözlerin kal diyor dudakların git

 

Gitmek istiyorsan gidebilirsin

Biz ne ayrılıklar görmüş adamız

Çekinme sen de vur sırtımdan beni

Biz ne ihanetler görmüş adamız..

 

Gittiğin yerlerden dönmedin geri

Yollara rest çektim isyanlardayım

Kırıldı sonunda sabrımın teli

Yıllara rest çektim isyanlardayım

 

Gittiğin yerlerden dönmedin geri

Yollara rest çektim isyanlardayım

Kırıldı sonunda sabrımın teli

Yıllara rest çektim isyanlardayım

 

Gönlümde aşk saati bak durdu

Seven kalbim beklemekten yoruldu

Yıllar var ki ne aradı ne sordu

Şimdi beni soruyormuş bana ne...

 

Gönül defterini karıştırdın mı?

Kalbini hasrete alıştırdın mı?

Ayrılığı bize yakıştırdın mı?

Nasılsın sevgilim, nasılsın bugün?

 

 

Gönül kapısından hemen uçma dur!

Selamsız vedasız böyle kaçma dur!

Bilinmez yerlere yelken açma dur!

Seninle mutluluk limanımız var! ...

 

Gönüle vurulmaz asla bir kilit

Seveni öldürür kırılan ümit

Sevgilim yanıma yaklaşmadan git

Eğer ki sonunda ayrılacaksan

 

Gözleri namuslu namuslu parlar insanların

Gökyüzü inadına mavi

Yaşamak inadına güzel

Bu şehirde sen varsan...

 

Gözlerin bir kilit vurdu gönlüme

Senden başkasını hiç sevemem

Ne engeller koydu kader önüme

Yine de ben senden vazgeçemem

 

Gözümde dağlar gibi büyüyor hasretin

Gelip gelip özlemin doluyor içime

Yokluğunda şair kesildi gönlüm

 

Gözümde duman duman

Hayalindir son kalan

Yenmezdi beni zaman

Akmazdı gözyaşlarım

Çatılmazdı kaşlarım

Olmazdı yanlışlarım

Yanımda sne olsaydın!

 

Güneş doğmayı unutabilir

Sabah olmayı

Yağmur yağmayı

Çiçekler açmayı unutabilir

Kuşlar uçmayı

Baharlar gelmeyi

Ama ben seni asla...

 

Günler sensiz geçmiyor mu

İşte beni çıldırtan bu

Yüzün bensiz gülmüyor mu

İşte beni ağlatan bu!

 

 

 

 

 

 

Günlerim ateşe gebe

Gecelerim sancılı

Varamadık sabaha

Ben bir yumak düğüm düğüm

Sen karmakarışık bir kördüğüm

Kendini çözmeden daha

Beni anlayamazsın...

 

Güvendiğin yüreklere karlar yağmışsa

Buz tutmuşsa o sımsıcak bakışlar

Sen yangınlar içinde üşüyorsan

Ve bir zavallılıksa artık o çok sevmek

Ölmek güzeldir...

 

Haklısın, aramızda dağlar, denizler var,

Haklısın, aramızda uçurumlar.

Senin sevdaların, üç günlük masal,

Benim sevdalarım, Allah'ına kadar.

 

Halâ tahta masalara yazıyorsam adını,

Aşk kitaplarında arıyorsam tarifini aşkın,

Kahır mektuplarında yeniden buluyorsam seni,

Islak mendillere siliyorsam gözyaşlarımı,

Eyvahlar çekiyorsam her biten aşkın ardından,

Bana sor yalnızlığı..

 

Hangi mahkum çekmiş böyle işkence

Asmalı mı dersin bu kalbi sence

Ne gündüzüm gündüz ne gecem gece

Sensizlik kanıma girdi girecek

 

Hangi masaya otursam

Senin sevdiğin içkiyi koyuyorlar önüme

Vazomda hep senin sevdiğin çiçekler

Ve dudaklarımda hep senin sevdiğin şarkılar

Senin doğumgünlerini kutluyorum senden habersiz

Ve her sabah dualar ediyorum mutluluğun için

Ne yapsam, ne etsem, nereye gitsem

Ecel gibi peşimdesin..

 

Hani bazı günler küsmüyor musun

İçimden dünyayı yıkmak geliyor

Duvarlar misali susmuyor musun

İçimden dünyayı yakmak geliyor

 

Hasret dağları sardı

Sen farkında değilsin

Son umut sende kalsın

Sen farkında değilsin

 

Hasretin bir yangın avuçlarımda

Ayrılıp gittiğin o günden beri

Ararım gölgeni boş duvarlarda

Ayrılıp gittiğin o günden beri

 

Hasretin yerini müjdeler alsın

Bırakta mutluluk kapımı çalsın

Bütün acılarım dünlerde kalsın

Unuttur maziyi unuttur gülüm

 

Hatırla, bir adam diyordun hatırla,

Ömür boyu sevsin beni ömür boyu,

İşte o deli, işte o çılgın, işte o adam benim.

Çünkü ben,

Çünkü ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim.

 

Hayallerim pusu kurup aklımı tuzağa düşürse de

Bu hatıra seni yaşatıp beni hergün bitirse de

Çok sıkılabilirsin canın gitmek istese de

Bir kere daha kal yanımda son bir kere daha.

 

Hayatımda ne tat ne tuz

Sensiz odam buz kesti buz

Gecelerim hep uykusuz

Sol yanımı boş bıraktın

 

Hep aynı hikaye hep aynı masal

Al yanı başımdan gölgeni de al

Hadi daha çabuk daha acele

Git başka kollara git güle güle

Sen de unutursun adımı bile

Biz ne vefasızlar görmüş adamız..

 

Hep beklediğim,

Tek istediğim,

Kayboldu bütün benliğim;

Sen varsın karşımda

Acılar gözyaşımda...

 

Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?

Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar?

Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var;

Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin...

 

Her düşünce aşka teğet geçiyor

Tanığı çizgiler var olduğumuzun

Bir aşk çizgisi var her şeyden önce

Bütün yollar aşktan geçiyor, görüyor musun?

 

 

Her gece ıslanmamalı yanaklarım

Şarkılarda bulmamalıyım kaderimi

Göz göz olmamalı yüreğim

Seni beklerken!

 

Her gün ona koşmak dağlardan tepelerden

Her yerde, her zaman onsuz edememek

O en tatlı hayal, en büyük gerçek

Anlarsın taşan o, günlerden gecelerden

 

Her gün yeni bir yangında hayatım

Acılardan acılara sürgünüm

Sende başlar sende biter isyanım

Yalnızlıktan yalnızlığa sürgünüm

 

Her köşe başında seni gözledim

Geceler koynunda umut gizledim

Hep seni bekledim seni özledim

Senden uzaklarda ah neler çektim

Sensizken seninle bir de söz kestim

Bilmedin sevdalım bilmedin gitti

 

Her masal gibi bitti bugün

O kısacık mutluluğumuz

Belki yalandı

Belki yalan gibi bir şey

Seninle mesut oluşumuz

 

Her sabah kalktığımda bir günü daha

Seninle geçirecek olmanın mutluluğunu

Yaşatıyorsun bana

 

Ben güne seninle başlıyorum

Ve her gün hayatı yeniden keşfediyorum

 

Her seven sonunda düşüyor derde

Bu aşk kitabının yazanı nerde

Bir aşık inandı.. çok sevdi diye

Terketmek kanun mu aşk kitabında?

 

Her şarkı bir sevdadan dökülür mısra mısra

Her şarkı yaşanmış bir masalı resmeder Düşün çamlar arasını, mehtaplı geceleri, masmavi denizleri

Düşün şimdi yollara serpilen ümitleri

Hadi bir şarkı da sen

Söylesene! ..

 

 

 

 

Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki

Dünyadan bezginliğim dünyalar kadar eski

Öylesine çözülmüş, öyle dağılmışım ki

Bu ne bitmez ayrılık bu ne özlem diyorum

 

Islanırsa eğer gözün

Yüreğime çöker hüzün

Ne olursun gülsün yüzün

Sen gözümde tüten duman

Sen vardığım en son liman

Sen Tanrı'mdan bir armağan

Sini unutmam ceren gözlüm

 

İçimde alevdin, rüzgarsız söndün

Bir yangın olupta yakamadın ki

Gözümde yaştın sen, düştün döküldün

Kalbime yol bulup akamadın ki..

 

İçimde bir ümit var onun için burdayım,

Belki gelirsin diye senin için burdayım

Vakit çok geç olsa da gönlüm mahzun kalsa da,

Yine aynı masada senin için burdayım

 

İçimde,hafif bir ürperti var

Bu havadan mı yoksa senin bana verdiğin aşktan mı,bilmiyorum,

Gözümden birkaç damla yaş süzülüyor, ama

Üzülmüyorum!

 

İkimiz sevmiştik delicesine

Ayırdılar bizi ölürcesine

Ölmeden toprağa gömercesine

Bir gönül sayfası daha kapandı

 

İkimizde yağmur bulutu gözler

Ne yazık aşkımız ipin ucunda

Dilinizde yürek yangını sözler

Ne yazık sabrımız ipin ucunda

 

İnan ki sensiz canım mutluluğa düşmanım,

Söyleyemedim sana

Affet beni pişmanım

Elini elime alıp öylece bir an kalıp,

Sana son kez sarılıp

Ölmeye hazırlandım.

 

 

 

 

 

 

İnan ki! Kırılmış bir ayna gibi

Paramparça, kırık dökük aşkımız

Çaresizliğin, ümitsizliğin türküsü

Türkülerin en içlisi, en hüzünlüsü

Büyük aşkımız

 

İnanmazsın

Ne tatlar değişmiş hayatımda

Ekmeğime gül kokusu sindi bir kere

Şimdi aşığım sana

Gülle paylaşırım artık hayatımı seninle

 

İpek tenli bir yaz akşamıydı sevdan.

Saçların bir öksüzün hayata tutunuşu.

Senin için bin kez bozdum yeminimi inan,

Yüreğimi narin ellerin söktü,sen gittin.

 

İste ayrılık bu; hiç beklemediğimiz...

O ikiz kardeşi ölümün.

Anlıyorum bir daha görüşemeyeceğiz

Sakın ağlama ve bir şey söyleme bana

İnsan ayrılırken bile büyük olmalı.

 

İstemem sevgili yüzüme gülme

Eğer ki sonunda ağlatacaksan

İstemem sevgilim ümitler verme

Sonunda dünyamı karartacaksan

 

İstemem söyleme bir tek kelime

Sen de eller gibi adımı unut

Değmesin artık hiç elin elime

Sar yeni aşkını benim yerime

Sen de eller gibi adımı unut...

 

İstesem ben bu ömrü, bu talihi istemem

Böyle durup durup senden ayrılmak varsa

Orada bir mezar kazılır benim için

Ayrılığın nerede başlarsa.

 

İsyan edip ağladığın mevsimlerde

Aşkımla silebildinse gözyaşlarını

Sevemedinse benden başkasını

O bensiz gülüşler avutamadıysa seni

Dindiremediyse hasretini yıllar

Ve bir türlü unutamadınsa beni

Bekle geliyorum...

 

 

 

 

İşte böyle bir sevda benimkisi

Bu zamanda, bu devirde

Haklısın adam olacağım yok benim

En güzeli artık son vermek bu hayata

En korkunç uçurumlardan bırakmak kendimi

Ya da en yüksek tepelerden

En uçsuz bucaksız denizlere bırakmak bedenimi

Ama içimde sen varsın

Ya sana bir şey olursa?

 

İşte resimlerine bakıp avunuyorum

Hayallerim yetiyor bana ne güzel

Zaten ölesiye hasretim aydınlıklara

Ve bitimsiz bir özleyiş bendeki

Kanatlanabilirim, uçabilirim belki

Bana gel deme!

 

Kaç gece terk ettim kaç sabah koştum

Seninle doluydum sensiz bomboştum

Geç olsa da aşkı sende bulmuştum

Kaderimi baştan çizemez miydin

Bu kördüğümü sen çözemez miydin

Daha önceleri gelemez miydin

Ah benim hazanım eylül bakışlım..

 

Kaç kere yaşadım ben bu romanı

Ne zaman sevdimse ayrılık vardı

Hep kendim kuruttum gözyaşlarımı

Ne zaman sevdimse yalnızlık vardı

 

Kahır dolu rüzgarlar esiyor içimde

Yıkılıp kalıyorum bu sağır akşamlarda

Beni sensizliğe nikahladılar

Yenildim duygularıma

Yenildim gururuma ağlayamadım

Şimdi sanadır bu ağlayışım

 

Kalbim sarıl diyor aklımsa bırak

Gönlüm hep seninle ellerim uzak

Sen yolun başında ben de son durak

 

Kalbimde arama eski yerini

Sen gözümden akan sele karıştın

İstesem de artık sevemem seni

Hasret rüzgarına yele karıştın..

 

 

 

 

 

karşılıksız sevginin

vefasız sevgilinin

bomboş kalan bir elin

acısını bana sor..

 

Kazımak ulu ağaç gövdelerine adımızı

Yazmak her şeyi bir bir kumların üstüne

O her işkenceye mahkum olmuşluğumuz

O çok sevmek, daha çok sevmek günden güne.

 

Kendilerini hep "çok" bizi hep "yok" saydılar.

Ve sonra kuyruklu bir yıldız gibi kaydılar, kayboldular..

 

Kendime bile geçmiyor artık sözüm

işte bir kürek mahkumu

İşte bir yürek mahkumu

Kapında yine

Bitmedi bu kara sevda

Bitmiyor be kahve gözlüm!..

 

Kendini boş yere teselli edip

Sevdadır nasılsa geçici deyip

Yaşlı gözlerini gizlice silip

Bakıp da yüzüme gülecek misin?

 

Kırılan kalbim var dinmez bir kini

Ömrümce sürecek aşka yemini..

Kavuşmak imkansız artık sevgilim

Dönüşü olmayan yola karıştın..

 

Kim derdi sonu bu öyle bir aşkın

Belki kurumuştur çoktan gözyaşın

Kutlu olsun sana bu yeni yaşın

Bana da sensizlik doğum gününde

 

Kimbilir kiminle kesildi pasta

Bir dilim düşmez mi bu eski dosta

Sen sevinç içinde ben ise yasta

Senden uzaklarda doğum gününde

 

Kimbilir ne kadar güzelsin bugün

Benden uzaklarda doğum gününde

Hatırla ne kadar mutluyduk canım

Seninle geçen yıl doğum gününde

 

Kimisi kul etti, kimisi köle,

Mutluluk yerine verdiler çile,

Hasreti sapladım şimdi kalbime,

Karşıma gerçekten seven çıkmadı.

 

Konuşmak konuşmak gözlerle fısıltılarla

Duymak büyülü sıcaklıgını beyaz ellerin

Her geçen dakika var oldugunu anlamak için

Yaşamak arzu dolu dudaklarda, şarkılarla

 

Kucağımda bir yığın

Meyvası ayrılığın,

Ben yine geleceğim

Benim küçük meleğim.

 

Kuruyan bir otlağın ortasında yüreğim bahar.

Ne cehenneme benzer bu küskünlük

Ne cennet benden yana.

Bir serçe taşırım kanatlarımda,

Karanlığın uzak misafiri yıldıza

 

Kül de uçar gider ateş sönünce

Senden ne kalır ki bu aşk bitince

sen de vur sen de yak gitmeden önce

Ah benim yangınım, kurşun buketim...

 

Madem ki içinde o ateş söndü

Bir daha yakmadan gidebilirsin

Aklımda kalmasın bu son bakışlar

Yıllardır verdiğin kederi görme

Üstüme yıktığın kaderi görme

Ömrümden çaldığın günleri görme

Beni de görmeden gidebilirsin

 

Mazimde yılların cam kırıkları

İçimde hasretin hıçkırıkları

Sevmedim sevmedim ayrılıkları

 

Meyve tohum olur, tohum kök olur

Ve yeniden doğar ağaç kendi meyvesinden

İşte bende böyle yar;

Yok olmayı göze aldım, tekrar sende doğmak icin.

 

Mutlu musun oralarda

Olamadık bir arada

Sen gideli buralarda

Boynu bükük baş bıraktın

 

Nasıl unutulur böyle sevgiler

Neler yaşamıştık bir düşün neler

Her köşede durur senden gölgeler

İnanmıyorsan gözlerime bak..

 

 

 

Nasıl unutulur böyle sevgiler

Neler yaşamıştık bir düşün neler

Her köşede durur senden gölgeler

Var git gözlerimden, var git bu akşam

Aldığım her nefes seni fısıldar

Gelir ta kalbimden vurur şarkılar

Sana mı sözlenmiş bütün akşamlar

Var git anılardan, var git bu akşam

 

Ne bir anlayışlı el,ne bir dost bakış

Biraz ümit,biraz hayal sonra aldanış

En güvendiğimiz tepelere kar yağmış

Deniz o deniz değil,dağlar o dağlar değil...

 

Ne büyük bir aşktın anlatamadım

Kimler gelip geçti unutamadım

Uğrunda mevsimler yıllar harcadım

Yine de ben senden vazgeçemedim.

 

Ne gezer ki sende vefa

Aşk nerede sen nerede

Merhametsiz gecelerde

Yalnızlığı ne bilirsin

 

Ne güzel ellerin var incecik

Ne güzel saçların var sapsarı

Anlasana o yalansız gözleri

Düşündükçe baştanbaşa özlem kesiliyorum

 

Ne köleyim ne de bir kul

Vicdan bir borç, hayat okul

Alın sizin olsun akıl

Ben bu köyün delisiyim

 

Ne olur bu gece uykumu bölme

Var git düşlerimden, var git bu akşam

Tam unuttum derken aklıma düşme

Var git hayalimden, var git bu akşam

 

Ne olur bu gece uykumu bölme

Var git düşlerimden, var git bu akşam

Tam unuttum derken aklıma düşme

Var git hayalimden, var git bu akşam

 

Ne olurdu saadetlerin en büyüğü

İşte ellerimde al, diyebilseydim

Anlardın ve hiç gitmezdin, değil mi

Bir gün olduğun gibi kal diyebilseydim.

 

 

Ne sen değiş artık ne söylenip dur

Bu tatsız kavgalar bitsin ne olur

Bende bu mutsuzluk sende bu gurur

İnata, kaprise, naza gerek yok

Acı bir siteme söze gerek yok

İnan ki bu sona çok geç kaldık çok

 

ne varsa aradığım bil ki sende bulmuşum

senden öncesi yoktu seninle var olmuşum

sende bütün ümitler,sende bütün özlemler

beni bende arama artık ben sen olmuşum

 

Ne verdin sen bana hasretten başka

Yanında çektiğim gurbetten başka

Kim olsa yanardı böyle bir aşka

Gölgeni dünyama yasaklasaydım

Keşke bu sevgiyi hep saklasaydım

Kalbimi elimle bıçaklasaydım

İnan böyle acı çekmeyecektim

 

Ne zaman baksam gazetelere

Aşk dolu bir şiir okumak isterim

Varsın Ümit'ten olsun

Varsın Nazım'dan

Fark etmez

Okurum okurum

Ellerimdesin! ...

 

Ne zaman baksam resimlere

Bir genç kız, bir delikanlı görmek isterim

Varsın bir sahilde

Varsın bir ormanda

varsın bir odada çekilmiş olsun

Fark etmez

Bakarım bakarım

Dudaklarımdasın!

 

Ne zaman bir şiir okunsa aklımdasın

Ne zaman bir telefon çalsa karşımdasın

Sen tanrımın en güzel armağanı

Sen hayatımın en gerçek yalanı

Sen bütün huylarımı ezbere bilen

Sen gözyaşlarımı en iyi silen

Sen dünyanın en güzel kadını..

 

Ne zaman karşıdan bir gemi geçse

Kalbim durur, ölür gibi olurum.

Ayrılıp gidişin gelir aklıma

Mendiller sallanır ben kahrolurum

 

Ne zaman seni düşünsem yaşamak güzel

Bir bahar bahçesi olur güz bahçeleri

En karanlıklarda bile uzanır bir el

Kendiliğinden açar sabaha perdeleri

 

Neden bitti..niye küstük

Diken oldu yatak yastık

Sen gideli yüzü asık

İki çatık kaş bıraktın

Günüm kara gecem kara

Mahkum ettin dört duvara

Kavuşmadan ilkbahara

Dört mevsimi kış bıraktın..

 

Nereden bilecektin seni sevdiğimi

Hiç fısıldamadım ki kulaklarına aşkımı

Senin için

Günlerce gecelerce ağladım

Nereden bilecektin

Hiç silmedim ki yanında gözyaşlarımı..

 

Neyleyim ben dökse bile yaşını

Ben unuttum çoktan onun aşkını

Vursun artık o taşlara başını

Çok pişmanmış yanıyormuş bana ne..

 

Nice nice acıları aklına getir

Bunca yoksulluğu aklına getir

Gözyaşlarını aklına getir

"GİTME KAL" var yok dinlemez bir çocuk isteğidir

Gitme aklına getir

 

O seni düşünmek yok mu

Geceler dolusu seni düşünmek

Sarılmak karanlıklara sen diye

Sen diye kucaklamak yorganı okşamak, öpmek

O seni beklemek yok mu

Her gün sabahlara dek uykusuz beklemek

Ahh, ayak sesleri, kapı gıcırtıları bilemezsin

Bir defa yaşamaktır o, bin defa ölmek

 

O seni özlemek yok mu

Saçlarını, ellerini, dudaklarını özlemek

Uzun uzun gözgöze gelmek seninle

Seninle bir olmak, beraber olmak, sevişmek

O seni gizlemek yok mu

Kuşlardan, çiçeklerden bile kıskanıp gizlemek

Seni saklamak içimde delice, divanece

Öylece yaşamak seni, öylece sevmek

 

O senli yıllara bir çizgi çekip

Gönül defterini kapattım işte

Hasretle yanmaya değmezsin deyip

Gözümde yaşları kuruttum işte

 

O suskun akşamın her saatinde,

Kaç gece ağladım duyan olmadı,

Yıllarca yaşadım kalbim dolmadı,

Karşıma gerçekten seven çıkmadı.

 

Olmasa da sevenim

Ağlayanım gülenim

İlk sözüm son yeminim

Ya seninle ya sensiz!

İstersen sevme beni

İstersen bekle beni

Taş gibi toprak gibi

Ya seninle ya sensiz!

 

Oysa nelere katlandı bu gönül

Ne acılarla halay çekti bu yürek

Ne ihanetlere gülüp-geçti bu gözler

Bir yokluğuna alışamadım

Bir de sensiz bu akşamlara

Unutamam demiştin giderken bana

Ben de unutamadım

 

Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse

Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma

Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan

Benimle meydan oku her çaresizliğe

 

Ömrümün en güzel senelerini

Alıpta gittiniz bu şehir ve sen

Gönlümün en masum ümitlerini

Çalıpta gittiniz bu şehir ve sen

 

Özledim sesini ne olur konuş

Bir gül açtır zamanların ötesinden

Karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel

Gök mavisinden, deniz mavisinden

Bana bir şarkı söyle

 

Özleme bir diyeceğim yok.

O kömür kırıntıları arasında parlayan bir cam parçası.

O nefes alışı sevgimizin, kavuşmalarımızın anlamı.

O tek güzel yönü bekleyişlerimizin.

 

 

 

Saatler sabahı çalıyor yine

Bir gece lambası bir ben uykusuz

Kulağım hep senin ayak sesinde

Bir şu kaldırımlar bir ben uykusuz

 

Sadece sevda ile yaşayan kişiler

Baktıkça izlere sularlar toprağı usulca

Ve o masum ve bir damla suya muhtaç

Gülü yaşatırlar yüreklerinde

 

Sana ait ne varsa öğrenmek istiyorum

Keşfetmeye aç bir kaşifim ben

Ancak senin topraklarında doyuyorum hayata

Sana her gün yeniden aşık oluyorum

 

Sen benim gökyüzümdün, denizim, toprağımdın,

Şimdi bir hatıra olamazsın belirsiz, uzak

Biliyorsun bazı şeyler vardır elimizde olmayan

İşte öyle imkansız birşey seni unutmak.

 

Sen bensiz ben sensiz az mı ağladık

Az mı kaçtık gölgesinden ayrılığın?

Tanrıya kaç geceler avuç açtık

Hatırlar mısın?

 

Sen de git bırak git beni düşünme

Kader de, hayat de boşver üzülme

Alıştım hasretin her türlüsüne

Ne zaman sevdimse ayrılık vardı

Alıştım kaderin her cilvesine

Ne zaman sevdimse yalnızlık vardı

 

Sen hayatımın en vazgeçilmez aşkı

Sen uğrunda en çıldırdığım esmer

Sen yolunda savaşlar verdiğim sevdam

Sen uğrunda ölümlere gidip geldiğim

Sen beklediğim

Sen özlediğim

Sen gizlediğim...

 

Sen kavgamın tek galibi,

Sen gönlümün tek sahibi.

Sana uysal çocuk gibi,

Teslim oldum inanmadın.

İnanmadın ne yapayım,

Sensizlikmiş senden payım.

Sevdim seni inanmadın.

 

 

 

Sen misin 'ben miyim' kimmiş yalancı

Nasıl yaşarız biz bize yabancı

Böyle bir ayrılık ne kadar acı

Yolların mı uzak sen mi uzaksın?

 

Sen ufkuma doğan güneş

Sen gönlüme düşen ateş

Burcum bile burcuna eş

Bahtımdaki uğurumsun

Gönlümdeki gururumsun

Sen yarınım..umudumsun.

 

Sen yemeğimin tuzu

Yüreğimin buzu

Anasının en güzel kızı

Sen kalbimde en tatlı sızı

Sen bütün varlığımın en sevimli hırsızı

Sen sevdikçe sevilesi

Övdükçe övülesi

Öptükçe öpülesi aşkım...

 

Sen yokken pişmandım yaşadığıma

Sevgi dolu bir kalp taşıdığıma

Sonunda kavuştum aradığıma

İçimde aşkını yaşatıyorum

Yepyeni umutlar yaratıyorum

Dünyanın derdini unutuyorum

Senin kollarında senin yanında

 

Senden uzakta seni yaşadım

Maziye yeniden daldım bu gece

Acı bir pişmanlık sardı içimi

İçmeden bir başka oldum bu gece

 

Sendin son durağı umutlarımın

Seninle güzeldi bu yer bu dünya

Gönüllü mahkumdum kirpiklerine

Paslanmaz kilitler vurdun gönlüme

Bitti o heyecan, bitti o rüya

Yine başbaşayım kendi gölgemle

Ne desem boş artık-SENDE GİTTİN YA!

 

Seni alıp uzaklara giden otobüs

Benim üzerimden geçer hışımla

Devrilir, bakakalırım ardından

Bir sel gibi akan gözyaşımda...

 

 

 

 

seni arıyorum kalabalık caddelerde,

tanımadığım insanlar geçiyor, sen yoksun..

perişan hayallerimin başladığı yerde,

sana sesleniyorum, duyuyor musun?

 

Seni düşündükçe başka kollarda

Kadehim kırıldı avuçlarımda

Sana dur demeyen gururumu da

Ayaklar altına aldım işte yine ben

 

Seni düşünmediğim tek bir an yok bile

Senin hasretine tutsak oluyorum

Hasret dedim de,seni özlemenin

Bu kadar zor olacağını bilmiyordum

 

Seni görmediğim günler

Karanlıktayım, katran gecelerdeyim

Cehennem misali bir yerdeyim

Bir demir nasıl paslanır, bir elma nasıl çürürse

İşte öyleyim...

 

Seni Seviyorum

 

Çünkü

Yanındayken dört mevsim bahar oluyorum

Seni o baharın en nadide çiçeği yapıyorum

Buram buram çiçek açıyorsun yüreğimde.

 

Seni yazdım hayatıma

Gönlümün her sayfasına

İnan senden başkasına

Sarılamam dayanamam

 

Senin gözlerin yaşlı

Benim yüreğim yaslı

Bu aşkta bir umut kalmadı yazık

Seni bir başkası bekliyor artık

Yazık..Ayrılmalıyız..

 

Seninde gözlerin ıslanır bir gün

Hele bir ümidin kırılsın da gör

Ne yaşama arzun ne aşkın kalır

Kurduğun hayaller yıkılsın da gör

 

seninle kopardık bütün bağları..

her şey bitti artık bil bundan sonra...

kırıldı gönlümün umut dalları....

kendine birini bul bundan sonra...

 

 

Seninle olmaktı bütün dileğim

Anlamadın beni nazlı bebeğim

Ah benim taş kalplim kapris çiçeğim

Bu aşkın kalbimde kalsa da izi

Yarına götürmek yok sevgimizi

Ayrılık pusuda bekliyor bizi

Ne yazık sevdamız ipin ucunda...

 

Seninle zamanların en ölmezini yaşamıştık

En büyük çemberini çizmiştik mutluluğun

En geniş açılarına aşkı taşımıştık beraberce

Hatırlar mısın?

 

Sensiz bomboş koca şehir

Günüm zindan gecem zehir

Kimi görsem akıl verir

Nazarında yokum gibi

Dağılmışım bir kum gibi

Günden güne bir mum gibi

Eriyorum anla bunu..

 

Sensiz diken oldu başımda yastık

Mutluluğu hangi dolaba astık

Odamda ne varsa yüzleri asık

Bu nasıl bir duygu bilemiyorum

Kimseye ayrıldık diyemiyorum

Adını kim sorsa eziliyorum

Ayrılıp gittiğin o günden beri

 

Sevdimse; verdiğin yürekle sevdim

Sen açtın bu ufku karşımda sonsuz

Yürüdüm bir yolun sonuna geldim

Yıkık, üzgün ve paramparça onsuz

 

Severken ne kadar büyükse insan

Ayrılırken yine büyük olmalı

Ne kadar insafsız olsa da zaman

Sevenler her zaman bir dost kalmalı..

 

Sevmemişliğinle kal

Sözler dalgalanır, gönlümü kanatır,

Soğuk ahlar çekerim can pusularda,

Ben alır giderim yalnızlığımı,

Boş ver sen sevmemişliğinle kal.

 

 

 

 

 

 

Sevmeyi bilemedin

Sevilmeye hakkın yok

Gün sayıp beklemedin

Özlenmeye hakkın yok!

Sevdamla coşmadın ki

Dağ deniz aşmadın ki

Umutla koşmadın ki

Kavuşmaya hakkın yok!

 

Sevsen gidemezdin sevsen bırakamaz

Sevsen çıldırırdın seven ne yapmaz

Git bu ateşte beni kül etmez yakmaz

Biz ne cehennemler görmüş adamız

 

Şarkısız ve sensiz kaldığım nice akşamlar

Gözlerin geçer aklımdan özlemler içinde

Gözlerin bir çigan müziği güzelliğinde

Kirpiklerinde keman, bebeklerinde gitar...

 

Şimdi ben

Aşkın rengini unuttum.

Belki mavi, belki sarı, belki aktı...

Hatırladığım tek şey

Güneşle yıldız arkadaştı...

 

Şimdi bir düşün

Kim itti bizi bu kör olası ayrılığa?

Kim itti bizi bu pişmanlıklar denizine?

Kim yaktı bizi kim?

Hem de sırtımızdan vura vura

Görüyorsun değil mi görüyorsun

Bir ikimiz sığamadık bu koca dünyaya..

 

Şimdi bir kır kahvesinde olsaydık seninle

Yine aynı masada yine aynı köşede

Yeniden düşler kursaydık seninle

Dağlar gibi sıra sıra

Ve yeniden yaratsaydık kendi dünyamızı

Ve de birlikte söyleseydik ikimizde kendi şarkılarımızı

Meydan okuyup ayrılıklara

Hem de teslim olmadan

Yıllara, yollara, yalanlara..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Şimdi bu pişmanlık bimem ki niçin

Kaybeden sen oldun yan için için

Unutmaz demişsin sen benim için

Aldandın sevgilim unuttum işte

Sevgisiz yanar mı sevda ocağı

Belliydi bu aşkın yok olacağı

Söndürdüm içimde o yanardağı

Yaralı gönlümü avuttum işte..

 

Şimdi ellerini görüyorum boşlukta çaresiz

Gözlerini görüyorum en acı hüzünlerle dolu

Oysa

Ne kadar yalvarsan da

Ne kadar ağlasan da

Artık evet diyemem

İnsanlar kendi çizer kaderlerini

Seni affedemem...

 

Şimdi en açık renginde gözlerin

Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak

Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin

Şiir gibi bir şey seninle yaşamak

 

Şimdi öyle büyük ki beraberliğimiz

Nabzın benim bileklerimde vurmakta

Artık bütün kaygıların ötesindeyiz

Benimle en güzelsin aynalardan uzakta

 

Şu anda hiç bir şey mümkün değil.

Şu anda her şeyden ayrı, her şeyden uzak

ve her şeyden mahrumum ben.

Şu anda sadece yalnızlık ve kahır.

 

Tanrıdır can veren kul ona borçlu

Ben de bu sevdayı sana borçluyum

Bu boynumun borcu bu gönül borcu

Ben bu mutluluğu sana borçluyum

 

Terkeden sen oldun niye yanayım

Kanayan kalbini niye sarayım

Sevgilim deyipte nasıl anayım

Sen bana dost bile olamadın ki

 

Uçurdun yellere ümitlerimi

Düşürdün dillere çektiklerimi

Soldurdun içimde hayallerimi

Baharın ellere, kışın bana mı?

 

 

Ufuklarda bulutlanır her an o güzel yüz

Oysa sen çoğu zaman sadece rüzgara açarsın kapını

Güzel bir insana açarcasına

 

Benim yüzüme kaparsın kapını

 

Umudum, hayalim

Kutsalım, asilim

Deniz kızım

Prensesim

Haydi bir bak kalbimel

Sırılsıklam aşk benimki

Tepeden tırnağa sevgilim

 

Umutlarımın mavisini alıp gittin

Denizlerimin mavisini çalıp gittin

Masmavi dünyama

Simsiyah bir çivi çakıp gittin...

Gittin

Ve sen de her yalan gibi

Bittin..

 

Unut benden kalan ne varsa

Unutmak tesellidir yalnızlığın

Güneşi bir kadeh şarap gibi içip

Delicesine sarhoş olmak

En güzel tarafı imkansızlığın

 

Unutmak ne varsa kötülükten yana

İnmek sevilen gözlerin derinligine

Öyle mutlu, öyle sarhoş, alabildigine

Bin yıl içmek o sulardan kana kana

 

Unuttun mu diye sorma

Unutamam ceren gözlüm

Sitem edip gönül kırma

Dayanamam ceren gözlüm

 

Unutulmaz anları vardır hayatın

Islak kirpiklere takılıp kalan

Zamana meydan okuyan

Biz de öylesine yaşadık seninle

Öylesine sevdik

 

 

 

 

 

 

 

uykusuz gecelerin

sabahını bana sor

yarım kalan aşkımın

eyvahını bana sor

bana sor yalnızlığı

ayrılığı bana sor

mutluluğu bilirsin

mutsuzluğu bana sor.

 

Üstüme yıkılır bu koca şehir

Kalbim paramparça bir taş olurum

Ne zaman karşıdan bir gemi geçse

Gözümde kurumuş yaşlar bulurum

 

Varlığın dudaklarımda bir bal tadı

Yokluğun en korkuncu ölümlerin

Senden başka dindiren olmadı

Acısını içimde kanayan yerin

 

Varsın da bir dağ gibi büyüsün hasretin içimde,

Varsın da her gece

Bir kemanın tellerinde ezilsin kalbim,

Varsın da bir daha değmesin ellerim ellerine,

Asla pişman değilim.

 

Vazgeçtim bütün saltanatından,

Sevdalarından köhne dünyanın

Ne dostta vefa

Ne aşkta huzur

Her gün bir yıkım

Kalbimden vurur!

 

Ve bir gün dur diyeceğim geçip giden zamana

Son kurşunu sıkacağım sensizliğe

Öbek öbek mutluluklar taşıyacağım dağ eteklerinden

Sana gökten yıldızları koparacağım bir bir

Sana bitmez tükenmez sevdalar getireceğim

Beklesene!..

 

Ve bir gün gelip, beni anlayacaksın.

Oysa; vakit çoktan geçmiş olacak

Ama sen yine de sözlerime aldırma.

Gözlerin zamansız ıslanmasın.

Çünkü, artık çocuk değilsin

Güneşin nereden doğduğunu bilirsin

Ve seni nasıl sevdiğimi bilirsin

Ama gitmek istiyorsan, yine de sen bilirsin.

 

 

 

Ve seni kaybetmek yok mu

Bulduktan sonra seni kaybetmek

İşte o beni yakan, yıkan, solduran

Ses versem de duyamazsın artık

Yüreğimde kan, gözlerimde kan, dudaklarımda kan

 

Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam;

Seni özlediğim içindir.

Beklemenin korkunç zehri öldürmüyorsa beni;

Seni özlediğim içindir.

Yaşıyorsam; içimde umut varsa,

Yine seni özlediğim içindir.

 

Ya hep ya hiç sevgilim

Ya seninle ya sensiz

Olamaz başka biri

Ya seninle ya sensiz!

İstersen al at beni

İstersen yarat beni

Dağ gibi deniz gibi

Ya seninle ya sensiz!

 

Yağmur istiyorsan gözyaşıma bak

Yangın istiyorsan yüreğime bak

Ne olursun beni benimle bırak ..

 

Yağmur istiyorsan gözyaşıma bak

Yangın istiyorsan yüreğime bak

Ne olursun beni benimle bırak

Var git gözlerimden, var git bu akşam

 

Yağmurlar yağdırmıştık en kurak mevsimlerde

Boy boy umutlar yeşertmiştik içimizde

O ne özlemlerdi gizlediğimiz

Ey sevgili nerdesin?

 

Yağmurlar yağmaya görsün

Meyhanelerde cümbüş

Sen orada kimleri görürsün

Ben gibi sevdaya tutulmuş

 

Yalan yanlış

Kırık dökük yaşadık biz bu aşkı

Erken emekli olduk biz bu sevdadan

Biliyorsun

Hep direkten döndü umutlarımız

Hep kendi kalemize attık gollerimizi

Ne acemi bahçıvanmışız meğer ikimiz

Açmadan soldurduk güllerimizi

 

Yalnız bir mevsim değil

Yalnız bir bahar değil

Her zaman her yerde bil

Ya seninle ya sensiz!

İstersen öldür beni

İstersen güldür beni

Gün gibi güneş gibi

Ya seninle ya sensiz!

 

yalnız sen varsın beyaz gülüm,

evde bahçede ve sokakta,

bir eylül akşamı gördüğüm ,

o beyaz hayalsin uzakta..

 

Yanındayken bile özlerdim seni

Şimdi içimde bir başka yangın

Şimdi gözlerimde en ıslak bakışın

Ölmek kaderde var biliyorum

Herşeyin sonu yakın

 

Yar

Bir bilsen bu can tırmalayan özlemleri

Bir bilsen selamların tadını alınmışsa kuş kanadından

Ben martıların bile uğramadığı o ada da

Selamımı kendi kendime yollarım da

Sen bilmezsin

 

Yaralı yüreğim her an pusuda

Şafakla dönersin hani olur ya

Şimdi bütün şehir derin uykuda

Bir şu yaralı gözler bir ben uykusuz

 

Yarım kalmış şiirlerim gibisin

Yaşanmamış çocukluğumsun anılarımda

Öylesine eksiğim sensiz

Öylesine sahipsiz

İşte bütün umutlara havlu attım gidiyorum

İçinde geç kalmışlığın çaresizliği

Çocuklar gibi ağlıyorum

Ve gel gör ki her damla gözyaşımda

Sen..

 

Yaşamak bir başka güzel oluyor

Senin kollarında, senin yanında

Gönlüme sımsıcak huzur doluyor

Senin kollarında, senin yanında

 

 

 

 

Yere serdim onurumu,

Hiçe saydım gururumu.

Kucakladım umudumu,

Koştum sana inanmadın.

Yasak koydum şu gönlüme,

Ne geçti ki ah elime.

Bağlanmak mı ne kelime,

Öldüm sana inanmadın.

 

yeter.. gel artık yeter..

karanfiller açtı gel

kış bahçesinde , güller

beyaz güller açtı gel

 

Yıkılır kalırım bu sağır akşamlarda

Önümde dağ gibi bir yalnızlık

İçimde yıllanmış yorgunluklar

Unutulmuş eski bir adrese çıkar yollarım

Çayımın ilk yudumunda o

Sigaramın son nefesinde o

Anlarsa beni.. bir tek o anlar.

 

Yıldırımlar düştü güvendiğimiz dağlara

Hep boş çıktı sarıldığımız eller

Hep taş çıktı inandığımız kalpler

Kaç kez sırtından vuruldu hayallerimiz

Kaç kez yıkılıp kaldık köşe başlarında

Kaç kez delik deşik oldu yüreğimiz

 

Yıllar var bitmedi kadere borcum

Delice sevmekmiş en büyük suçum

Sayende tükendi kalmadı gücüm

 

Yıllardır çektiğim yetmezmiş gibi

Karşıma sen çıktın bir sen eksiktin

Kaderime borcum bitmezmiş gibi

Bahtıma sen çıktın bir sen eksiktin

 

Yıllardır içimde bir çocuk ağlar

İşte hep bu yüzden ıslak gözlerim

Sen de çekip gitme dayanamam yar

Öyle taş değilim sandığın kadar

Benim de içimde yıkılır dağlar

 

Yırtılmış olsa da resimlerimiz

Yabancı olsa da isimlerimiz

Nefrete dönse de sevgilerimiz

Yine de o aşka saygı duymalı

Sevenler her zaman bir dost kalmalı..

 

Yitirdim umut kırıntılarımı

Sevgimi, neşemi, bütün varımı

Çaresiz bir yokluğun içindeyim

Gömdüm içime yıkıntılarımı

Arıyor bir yarım öbür yarımı

 

Yokluğun sırtıma saplandı bir bıçak gibi

Akıtır taşa, toprağa kanımı

Dünya seninle aydınlık ve güzeldi

Şimdi bin güneş doğsa götürmez karanlığımı

 

Yoksullara çul olurdum

Her sevene kul olurdum

Elimde aşk bayrakları

Yasaklardım yasakları

Ben olsam ah ben olsam...

 

Yolumuz bu kadarmış be kahve gözlüm

Artık

Tersine akan bir nehir gibi

Yıkılmış bir şehir gibi

Suya yazılmış bir şiir gibi

Adımı unut

Yalnızlığın boşluğunda

Sensizliğin sonrasında

Bil ki

Beş para etmiyor umut

 

Yorgun bir hasretle dönersen bir gün

Beni burda değil kalbinde ara! ..

Ne kadar yıkılmış olsan da o gün

Beni bende değil kendinde ara! ..

 

Yorgunum yıllardır hep beklemekten

Yorgunum gönlüme sabır ekmekten

Kurtar artık beni hasret çekmekten

Bir ömür boyunca seveceğim ol.

 

Yüreğinin çöllerine,

Nehir oldum inanmadın.

Saçlarının tellerine,

Esir oldum inanmadın.

İnanmadın ne yapayım,

Sensizlikmiş senden payım.

Sevdim seni inanmadın.

 

 

 

 

 

Zalimsin diyemem az gelir sana

Bana karlar yağar yaz gelir sana

Derdinden ölsem de naz gelir sana

Yoluma sen çıktın bir sen eksiktin

 

Zamanlar kalleş şimdi, herşey artık bir oyun

Manzaralar hüzünlü insanlar ağlamaklı

Bir akşam getir bana, gizlice ve en saklı

Saatleri birer birer dudaklarında sun

 

Zannetme ki herşey bitti sevdiğim;

Birgün yeşerecek şu sararmış yapraklar.

Ve bundan sonra kim severse dünyada;

Seni ve beni hatırlayacaklar

 

Zorlama kendini veda etmeye

Zorlama gözünden yaşlar dökmeye

Mecbur değilsin birşey demeye

Hiç bir şey demeden gidebilirsin..

 

Aldığım her nefes sana yazılı

Korkarım ki sensiz ömrüm sayılı

Yüreğim tutuklu gönlüm cezalı

Hasretin kanıma girdi girecek.

 

Aldırma görürsen yaşlar gözümde

Şarkımız olacak yine dilimde

Mektubun cebimde, resmin elimde

Yarın bu şehirden ayrılacağım..

 

Aldırma sen benim yalnızlığıma

Aldırma sen benim gözyaşlarıma

Boşver sende kalmış yarınlarıma

Biz kadere çelme takmış adamız.

 

Alın sizin olsun bütün saltanatıyla dünya

Bütün sahteliğiyle hayat

Alın kucaklayın gönlünüzce

O bitmeyen ihtiraslarınızı

O dinmeyen bencil aşklarınızı!

 

Ama sen de bil ki

Yağmurlarca sevdim seni

Yağmurlarca sana yandım

Hatırla derya gözlüm

HATIRLA AŞKIM..

 

Anlatacak nelerim var bir bilsen

İçimde ihtilaller kopmuş

Kendimi sürgüne verdim

Mutluluğum çoktan iflas etmiş

İtiraza hakkım yok biliyorum

Seni seviyorum..

 

 

Ansızın kayboldun köşe başında

Zamansız bir deprem koptu bağrımda

Kendimi kaybettim işte o anda

İnan ki dünyayı yıkasım geldi!

Ardına bakmadan gittin o gidiş

Kalbimi koparıp atasım geldi

Bu veda gerçek mi inanamadım

Başımı taşlara vurasım geldi!

 

 

 

 

 

 

 

Aramızda dağlar var

Aramızda uçurumlar

Yaklaşma yanılırsın

Ben öldüğümü bilirim

Sen yaşadığını sanırsın

Kendini bilmeden daha

Beni tanıyamazsın...

 

Artık

Adın ihaneti çağrıştırıyor bana

Ve tadın bir yılanın en öldürücü zehrini

Söyle

Şimdi hangi yüreğe saplıyorsun

O acımasız hançerini? ..

Bil ki

Bundan böyle

Yasaklanmış kitaplarım gibisin bana

Yaklaşmam yasak

Dokunmam yasak

Ve ömrümce

Sarılmam yasak sana!..

 

Artık gidebilirsin gideceğin yere

Sana kal diyemem

son ümit senden olsun

Senden olsun son pişmanlık

Bil ki hayır diyemem..

 

Artık ne yapsam boş, teselliler faydasız

Karanlık gitgide en derinlere çeker beni

Çaresiz, bütün sokaklarında bu şehrin

Böyle perişan beklerim dönmeni

 

Aşk mıydı o, aşkımsı bir şey miydi

Neydi çekip kendine, beni bağlayan

Kanatan dudağımı, tenimi dağlayan

Elleri ta içimde o dev miydi

 

Aşk nedir bilmedin ki

Sevildin sevmedin ki

Mutluluk vermedin ki

Mutluluğa hakkın yok!

 

Aşkımdan armağan her satır sana

Maziyi yeniden yaşatsın sana

Nasıl sevdiğimi anlatsın sana

Sana bir sitem var her bir sözümde..

 

 

 

Aşkımıza ödül diye

Yüreğimde taş bıraktın

Gidiyorken imza diye

Gözlerimde yaş bıraktın..

 

Aşkımızdan kime ne

Sevdamızdan kime ne

Başkasından bana ne

Ah benim nar çiçeğim

Canım ipek böceğim

Meraktan öleceğim

Bana kendini anlat..

 

Aşkın ateş oldu kahrolmam için

Hasret kurşun oldu vurulmam için

Günler asır oldu yıkılmam için

Yine de ben senden vazgeçemedim

 

Aşkın büyülü sesini duyuyor musun

Şimdi onun gülleri açan güz bahçelerinde

Gitme ki günlerimiz gecelerimiz olsun

Çoban kulübelerinde balıkçı kahvelerinde

 

Aşktı o! Değiştiren tüm gecelerimi

Aşktı o! Beni durup yenileyen

Oydu, duygulu yapan hoyrat ellerimi

Oydu, dolu dizgin gidişime dur diyen

 

Ateş olsan duman olsan kar etmez

Giden gider yollar geri getirmez

Bu talih de seni bana yar etmez

Ayrılıktan ayrılığa sürgünüm

Işık seçtim gözlerini gönlüme

Yorgan gibi çekip gittim üstüme

Kimliğimden adresimden kime ne

Sokaklardan sokaklara sürgünüm

 

Ateşleri kül ederdim

Kurşunları gül ederdim

Şu dağları yol yapardım,

Acıları bal yapardım

ben olsam..

 

Ayağım ayağıma dolaşır sonra

Gözlerim büyür büyür, kocaman olur

Bakarsın dilim tutulur, hiç konuşamam

Bana gel deme!

 

 

 

Aylar var görmeyeli

Değmez elime eli

Uzakta bir sevgili

Bir o ağlar bir de ben

 

Ayrı yönde akan ırmaklar gibi

Dalından uçuşan yapraklar gibi

Ümitsiz, çaresiz aşıklar gibi

Kalbinden aşkımı silecek misin?

Son ümidi yere serecek misin?

 

Ayrılık çanları çaldı çalacak

Bu aşkın saati durdu duracak

Seninle bağımız koptu kopacak

Ne yazık sabrımız ipin ucunda

 

Ayrılık çanları çalsa ansızın

Elveda sevgilim diyecek misin?

Önünde diz çöksem, gitme kal desem

Bakmadan ardına gidecek misin?

 

Ayrılık diye bir şey yok.

Bu bizim yalanımız.

Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.

Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?

 

Ayrılık dönüşü olmayan nehir

Yalnızlık yıkılmış bomboş bir şehir

Kaç sevda kül oldu böyle kimbilir

Gözyaşın kal diyor dudakların git

 

Ayrılık kapıyı çalıyor açma

Biraz daha düşün zamanımız var..

Ne günler yaşadık bak sayfa sayfa

Seninle yazılmış romanımız var..

 

Ayrılıkmış meğer aşkın bedeli

Kalbim paramparça gönlüm bir deli

Nasıl diner sensiz gözümün seli

Bir gönül sayfası daha kapandı.

 

Ayrılmak çözümse senin için

Bırak git beni hiç düşünme

Sileceksen mazimizi bir çırpıda

Bir daha bana dönme


 

 

 

 

 

Bağırdım

Dağlar, taşlar uyandı çığlıklarıma

Denizler yandı yangınlarıma

Gökte yıldızlar ağladı

Benim bu zavallı yalnızlığıma

Bir tek sizi uyandıramadım

Bir tek sizi! ...


Baharda gelmedin yazda gelseydin

Ah benim hazanım eylül bakışlım

Nasıl sevdiğimi sen de bilseydin

Ah benim hazanım eylül bakışlım


Bak büütün güzelliklerin tümü sende

Bak sende gülümsüyor en amansız özlemler

Unut bir yerde bensiz olduğunu, çaresiz

Ayrılıklar sevenlerle yücelir

Hadi sil gözlerini

Gülsene! ..


Bakma sen yağmurların sağnak döküldüğüne

Bakma sen gecelerin karanlığına

Bu pembe umut sütten de beyaz

Bu senli hayal gülden de kırmızı

İşte renk renk çiçekleri aşkımızın

Görsene! ..


Balık yüzerken suyun farkında mı?

Kuş uçarken rüzgarın,

Ya insan alıp verdiği havanın,

Kapatır gözlerini dinlersen yüreğini,

Anlarsın benim sana olan aşkımı


Bana aşktan hiç söz etme

Sen sevmeyi ne bilirsin

Bir aşk için ölesiye

Beklemeyi ne bilirsin

Düşündükçe içim yanar

Ders vermemiş sana yıllar

Taştan farksız kalbin mi var

Özlemeyi ne bilirsin


Bana bunu yapmayacaktın

Böyle bir hançerle yıkmayacaktın beni

Bir ihanetin adresi olmamalıydı ayak izlerin

Yoksa ben mi yanlış tanıdım seni?

Yoksa hep böyle kirli miydi senin denizlerin?..




Bana bunu yapmayacaktın

Öyle sırtımdan vurmayacaktın beni

Gelişin gibi onurlu olmalıydı gidişin

Ve öylesine gururlu bitişin.

Gel gör ki kötü oynadın bu oyunu

Erken düştü masken yüzünden

Demek sen içimde büyüttüğüm bir dev değil

Bir hiçtin

Görüyorsun işte

Gittin

Ve de bittin…


Beklenen yarınlar kaybolmuş dünden

Ümitler selamı kesmişler benden

Nasılsa hayır yok gelecek günden

Kadere rest çektim isyanlardayım

Bu benim talihim sözüm yok sana

Payımı aldım ben sevdadan yana

Hasretinden başka ne verdin bana


Ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim

Bir ömür boyunca sevenlerdenim

Ellerin ellerime değmesin derim

Eğer ki sonunda bırakacaksan


Ben bu garip yeryüzünde

Garibansam suç benim mi

Gece gündüz dertli dertli

Geziyorsam suç benim mi

Bir dostum yok sorulayım

Sevdiğim yok sarılayım

Kime kızıp darılayım

Kimsesizsem suç benim mi


Ben olsam ah ben olsam

O dağlarda ben olsam

O yollarda ben olsam

Oralarda ben olsam

Sokaklara aşk yazardım

Acılara son yazardım

ben olsam.


Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne

Tuttum, ta içime oturttum seni

Aldım, okşadım saçlarını, öptüm

İçtim yudum yudum güzelliğini





Ben senin en çok gözlerini sevdim

Kâh çocukça mavi, kâh inadına yeşil

Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar

Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil


Benden son arzumu sorsaydın eğer

Seni son bir defa görmek isterdim

Ayrılıp gittiğin o günden beri

Nerdesin nasılsın bilmek isterdim

Bir beyaz karanfil vermek isterdim


Beni bir dağ başında böyle yapayalnız kodular,

rüzgarlara, kuşlara, bulutlara yakın,

senin etinden, tırnağından ayrı,

senin kokundan uzak.


Beni çağırdığını bir defa duyabilsem

Avuçlarımda ateş, yorgun gözlerimde nem

Aşarak denizleri bir gün kapına gelsem

Başımı duvarlara vurup ölsem diyorum


Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,

Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,

Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;

Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.


Beni ta kalbimden vurdu gidişin,

Bütün umutlarım ağır yaralı.

Aklımdan çıkmıyor veda edişin,

Büyün duygularım ağır yaralı.


Beni unutamazsın bilirim, beni unutamazsın

Denizin durgunluğu, gözlerimi

Coşkunluğu, saçlarımı hatırlatır

Kulaklarını tırmalar sesim, hayatından silemezsin

Beni unutamazsın bilirim.


Benim bu sevdada ne işim vardı

Kalbimi eline vermeyecektim

Yansam da ölsem de aşkınla senin

Seni seviyorum demeyecektim

Yoluna ömrümü sermeyecektim


Benim için bir mum yaktın mı bilmem

Camlardan yollara baktın mı bilmem

Ah burada olsa dedin mi bilmem

Yoksa unuttun mu doğum gününde




Benimle kal zaman bitinceye kadar

Benim ol yüzyıllar ve çağlar boyunca

Bir ömürdür seninle geçen dakikalar

Ölümden güçlüyüm sen yanımda olunca


Bensiz ne haldesin şimdi kimbilir

Sen yoksun bu hayat nasıl çekilir

Gözümde canlanır anılar bir bir

Resmini bin defa öperim yetmez


beyaz güller açtı bahçelerde , sevdiğin..

ya o karanfil , baygın kokulu çiçek.

gel yalnızlık bahçeme beyazlar giyin,

anladımki bu ömür sensiz geçmeyecek.


Bırak ellerimi

Üç satır yazacağım

Üç satırda sen! ...

Bırak gözlerimi

Dört yana bakacağım

Dört yanda sen! ...

Bırak yüreğimi

Bin kere seveceğim

Bin kerede sen!


Bırakma beni sevdiğim

Gidişine dayanamam

Hasret gözyaşlarımla

Kendimi avutamam


Biliyorum şimdi saçlarını yaban eller okşuyor

Gözlerine başka gözler gülüyor

Gözlerin ki gördüğüm gözlerin en güzeliydi

Varsın adı hasret olsun artık bu sevdanın

Varsın sonu ayrılık olsun bu romanın

Bitmedi bitmeyecek bu şarkım

Nerede olursan ol

Kiminle olursan ol


Bilmem ki beni hiç anar mısın?

Unuttun mu yoksa, hatırlar mısın?

Söyle; eskisinden bahtiyar mısın?

Seninle doluyken aldığım nefes

Bitirdi bu aşkı sendeki heves

'Çekinme, sor' diyor içimden bir ses

Nasılsın sevgilim, nasılsın bugün?





Bilmiyorsun tutkumu

O kaybetmek korkumu

Bölüyorsun uykumu

Gözlerim ufka dalar

İçimde volkan yanar

Senin için ölen var

Sen farkında değilsin


Bir anda yokuşa çevirme düzü

Dargınlık bir aşkın tadı ve tuzu

Hatırla Tanrıya verdiğin sözü

Ayrılmak yok diye yeminimiz var...


Bir bulsan yakarsın külümü bile

Dikene satarsın gülümü bile

Yaşarken arattın ölümü bile

Karşıma ne diye bir de sen çıktın..


Bir cennettir bu dünya sevmesini bilene

Gerçek olur her rüya görmesini bilene


Bir çığ gibi düştü üstüme

Terk edişin

Biliyorsun

Yetemem kendi kendime


Bir daha dünyaya gelsem

Yine seni severdim

Beni üzesin diye

Beni deli divane edesin diye


Bir değirmen taşı gibi ezip gittin umutlarımı

Şimdi yüreğim mutsuzluğun hedef tahtası

Sokaklara sığmıyor bu dev yalnızlığım

Bu cumartesiler;

Çığlık çığlığa şiirlerim seni istiyor bana inat

Gel gör ki;

Son kurşunu yemiş bu sevdaya

Yetmiyor son pişmanlıklar


Bir ecel olsa da ayrılığımız

Bir ömür sürse de pişmanlığımız

Koca bir mazi var yaşadığımız

Geçmişe her zaman saygı duymalı..







Bir gün anlarsın hayal kurmayı;

Beklemeyi, ümit etmeyi.

Lanet edersin yaşadığına...

Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın..

Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.


Bir haber alamadım gittin gideli

Mutlu mu, mutsuz mu, nasılsın bugün?

Hayli zaman oldu görüşmeyeli

Nasılsın birtanem, nasılsın bugün?


Bir isyan faslıdır şimdi bu suskunluğum

Hovardaca harcanan mevsimlere

Bu kaçışlara - bu gelgitlere

Ömrümüze kesilmiş biletlere

İsyanımdır bu gülüşüm


Bir mavi gecede başlamıştı sevdamız

Ve maviye çalmıştı bütün umutlarım o gece

Unutturmuştun bana karanlığın siyah olduğunu

Ve gözlerinde farkettim ilk kez

Bütün gecelerin mavi olduğunu


Bir mavi geceydi o

Bütün gecelerden güzel

Bir mavi geceydi o

Benim için ömre bedel

Ve sonra...

Bir gidişin vardı ki

Mutluluğuma inat

Bir gidişin vardı ki

Kırıldı içimde kol kanat


Bir pınarsın içilen ama hiç kanılmayan

Seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan

Özlenen sen, özleyen sen, özleten sen

Varken doyulmayansın, yokken dayanılmayan


Bir sevda uğrunda bir ömür yandı

Bilmedin sevdalım bilmedin gitti

Senden son hatıra gözyaşı kaldı

Silmedin sevdalım silmedin gitti









Bir tek o şahitti son akşamında

Yeniden yanarım her yanışında

Ben gibi kimsesiz köşe başında

Bir sokak lambası bir ben uykusuz

Nöbetteyim sokaklarda

Gözlerim hep şafaklarda

Sense benden uzaklarda

Bir gece bekçisi bir ben uykusuz.


Bir yerlere varmadan, nasıl böyle

Hiç durmadan akıp gidiyor günler

Yaşam diye verdiğin bu mu söyle

O mu sırtıma sapladığın hançer


Birbiri ardına geliyorsa mutsuzluklar

Keskin bir bıçak gibi saplanıyorsa acılar

Köşebaşlarını tutmuşsa umutsuzluklar

Ve uçurumlarda yankılanıyorsa aşkın son çığlıkları

Ayrılık güzeldir...


Bitimsiz bir sevdadır yaşamak

Sevmekse en güzeli mutlulukların

Sense içimde en tanrısal gerçeksin

İşte yüreğim bildiğince çarpıyor sen, sen diye

Sende gözlerim, sende ellerim, sende sen olan varlığım

Düşünsene! ..


bitmesin isterdim umutlarımız

bitmesin isterdim duygularımız...

ne çıkar sel olsa umutlarımız

yeniden başlamak zor bundan sonra...


Böyle sürüp gitmemeli bu sevda

Seni sensiz yaşamamalıyım günler boyu

Avunmamalıyım hayalinle saatlerce

Sana böyle yakınken!


Böyle uzak uzak bakma gözlerime ne olur

O küskün bakışlarını saplama yüreğime

Bir sen kaldın düşlerimin zirvesinde

Bir sen kaldın umutlarımın ötesinde

Bir sen...








Bu benim ilk aldanışım değil,

Bu benim son yıkılışım değil,

Bırak bu sahte gözyaşlarını,

Bırak bu masum bakışlarını.

Üzülme, benim için üzülme,

Üzülme bu son için üzülme,

Ben, ben, ben yeterim kendime..


Bu böyle sürüp gitmeyecek biliyorum

Bir sabah bir dilencinin avuçlarına bırakacağım kendimi

Kim ne derse desin!

Tahammülüm kalmadı artık

Bıktım seni sensiz yaşamaktan

Nasılsa döneceğin yok senin

Çıldıracağım bu gidişle

Allah kahretsin! ..


Bu engeller bana göre değil oysa

Ben bu dağları aşarım

Geçerim bu denizleri, korkma

İşte düştüm yollara

Dur, bekle beni, geliyorum


Bu gece dokunsalar ağlayacağım

Bu gece bağrıma taş basacağım

Bu gece sen konuş ben susacağım

Bu gece gidiyorsun çıldıracağım


Bu nasıl ayrılık, bu nasıl veda

Gözleri kal diyor dudakları git

Bakışın anahtar gözlerin kilit

Ellerin aç diyor dudakların git


Bu son buluşmamız

Bu son görüşmemiz

Kimbilir bir daha karşılaşmayız

Belkide bir daha görüşemeyiz

Ayrılmalıyız ayrılmalıyız..


Bu şehirde son gecem

Beni son kez sarsaydın

Gitmezdim bir meçhule

Yanımda sen olsaydın!


Bu şehrin bütün sokaklarına sinmiş yalnızlığım

Sensizliğin köşe başındayım

Avuçlarımda kırık dökük pişmanlıklar

Avuntusuz çıkmazlara doğru yürüyorum

Bütün umutsuzluğuma inat

Yine seni arıyorum...


Bugün bütün iyi kalpliliğim üzerimde

Cümle düşmanlarımı affettim

Yediğim meyvalardan

Kokladığım çiçeklerden af diliyorum


Bulut gibi gözlerin

Ha yağdı ha yağacak

Kurşun gibi sözlerin

Ha vurdu ha vuracak

Öyle gelme üstüme

Dağlar çökmüş içime

Baksana şu kalbime

Ha durdu ha duracak


Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin

Yıldızların en parlak olduğu zamansın

Denizlerim senin kıyılarında sakin

Bırak ellerini avuçlarımda kalsın


Bütün kadehlerimi hep sana adıyorum

Hep senin için bu bir bir boşalan şişeler

Umutsuzluğum, sarhoşluğum senin eserin

Senin yüzünden bu delicesine içmeler


Bütün sevgililer, dostlar gitti

Bir sen kaldın kadınım beni terketmeyen

Batan gemilerin kaptanları gibi

Denizlerin ortasında ölümü bekleyen.


Bütün yollar aşktan geçiyor, görüyor musun?

Bir aşk çizgisi var her şeyden öte

O çizgiden başka bütün çizgiler

Aşkı tüketmede


Çatlamış sabır taşım

Bir alev her gözyaşım

Ah benim dertli başım

Bir o döner bir de ben

Bu aşkın tek gerçeği

Asla yok geleceği

Yüreğim kan çiçeği

Bir o kanar bir de ben.


Çirkin olan,fena olan ne varsa unut

Gözlerimin söylediği şarkıyı dinle

Ellerimizde sevgi içimizde umut

Bütün iyilikleri paylaşalım seninle




Çok yalvardım gitme diye ben ona

Yıllar sonra dönüyormuş bana ne

Seviyordum gülüp geçti aşkıma

Şimdi beni seviyormuş bana ne..


Dağ gibi umutlar hayaller bitti

O çılgın arzular geceler bitti

O tatlı heyecan o hasret bitti

Ne yazık sevdamız ne çabuk bitti


Dağlarda yol olsam seni beklerim

Ömrümü verseler sana eklerim

Seninle gül açtı tüm dileklerim

Ne böyle sevildim ne böyle sevdim

Aşkın böylesini senden öğrendim

Adına yazılı gönül senedim

Çünkü ben bu aşkı sana borçluyum


Daha dün diyorsan geçen yıllara

Gözlerinde anılar hala yeşilse

Ve hala ıslaksa kirpiklerin

Bırakıp bütün mutlulukları

Bırakıp bütün güzellikleri bir yana

Bekledinse yollarımı

Bekle geliyorum...


Dalga, seven - kıyı, sevilendir.

Dokunur parmaklarının ucuyla sevdiğine dalga

Ve döner hep geriye

Bilir kavuşamayacağını ama hep koşar kıyıya


Dayanmak zor yalnızlığına akşamların

Unutmak mümkün değil seni bir şarkı gibi

Ağır ağır ilerleyen bu zaman içinde

Her an bir sarhoşluktur sensizliğin verdiği


Değişen ben miyim öyle

Ben miyim eski sevdalara mendil sallayan

Şu eller

Şu gözler

Şu kalp benim mi yoksa

Ya şu gülen adam ben miyim? ..

Demek ki unutmuşum


Demek ben suçluyum bir tek sen haklı

Ben zalim bir düşman sense zavallı

En güzeli alıp beni asmalı

Beni affetmedin affetmiyceksin



Denize dökülen bir ırmak gibi

Öyle ak içime öylesine dol

Yarına açılan bir yaprak gibi

Unuttur mazimi geleceğim ol


Döktüğüm yaşlara aldırmadınız

Giden gençliğime acımadınız

Düştüğüm yerlerden kaldırmadınız

Beni iyi tanır bu kaldırımlar

Bu kuytu köşeler bu taş sokaklar

Sizlerden bir ömür alacağım var


Dönebilmek o dönüşü olmayan yollardan

Sürekli bir aldanış bir daha bir daha

Hiç bitmeyecek gecelerden bir sabaha

Çikabilmek ve sevmek durmadan usanmadan


Dönüşü olmayan yolda mı kaldın?

Dağların ardında çölde mi kaldın?

Yoksa yabancı bir kolda mı kaldın?

Ben aynı yerdeyim senden ne haber?

Ağladığın günde mendilin oldum

Karanlık gecende kandilin oldum

Aşığın esirin, sevgilin oldum

Ben aynı sevdalı senden ne haber?


Dört bir yanım taş bir duvar

Ne merhamet ne vefa var

Üstelik de sen yoksun yar

Vursalar da akmaz kanım

Hasret dolu her bir yanım

Bu sensizlik yok mu canım

İşte beni öldüren bu!


Dört mevsim

Seni bekler

 




 

Perme-perişan aşkın

Dön sevgilim dön

Dön ansızın

 

Dudaklarımda yaşayamadığım

Çocukluğumun, gençliğimin şiiri

Dört yanım hüsran

Dört yanım yalan

Dört yanım hüzün

Dört yanım isyan!

 

 

 

 

Dumansız bir yangın başlar

Amansız bir deprem kopar

Yıkılır kalırsın bir dağ olsan da

Hele bir sevdiğin terketsin de gör

Bu koca dünyayı yakasın gelir

Eski resimleri yırtasın gelir

Bütün aynaları kırasın gelir

Sırtına bir hançer vurulsun da gör

 

Duvardan insin mi resimlerimiz

Yabancı olsun mu isimlerimiz

Ya o deli dolu gecelerimiz

Anılar kal diyor dudakların git

 

Duyduğun her yerde beni hatırla

Bu benim şiirim bu benim şarkım

Dinle ki kanatsın o taş kalbini

Bu benim şiirim bu benim şarkım

 

Duydum da inanmadım

Aşka gülüp geçmişsin

Benimkisi aşk değil

Bir oyundu demişsin

Zafer senin zaferin

Eser senin eserin

Sevin ey zalim sevin

Bak bir erkek ağlıyor..

 

Duymadın gönlümün haykırışını

Kırdın şu gönlümün sabır taşını

Görmekten usandım çatık kaşını

Gülüşün ellere, nazın bana mı?

 

Duymak nedir bilir misin?

Duymak, ama anlatamamak

Tam dilinin ucuna gelmişken söyleyememek

'Seviyorum' diyememek

Yani ölümü yaşamak nedir bilir misin?

 

Dün gece uzun uzun

Seni andım ağladım.

Sonu yok yolumuzun

Ona yandım ağladım.

 

Dün kopan bir yapraktı,düşen bir kuru daldı

Bugünden güzel değil bulacağın yarında

Aç ellerini bir bak yanan avuçlarında

Dün gitmiş yarın yok bize bir bugün kaldı

 

 

Dünyada benzersiz bir keder gibi

Alnıma yazılmış bir kader gibi

Dağlarda uykusuz bir asker gibi

Gittiğin yollarda başlar nöbetim

 

Dünyalar bir yanda aşkım bir yanda

Zaman kısalıyor senin yanında

Geç kaldım gidelim dediğin anda

İçimden saati kırmak geliyor

 

Ecelim zamansız gelirse bir gün

Ona bu şarkımı dinletiverin

Bu en son dileğim, en son sözümdür

Benden başkasına gitmiş olsa da

O güzel aşkımız bitmiş olsa da

Üstünden mevsimler geçmiş olsa da

Ona sevdiğimi söyleyiverin

 

Ekmeğin tadı yok mavi gökyüzü kayıp

Belki hiç umursamadın beni yanlış tanıyıp

Mesafeleri çiğneyip de gururunu arkana alıp

Bir kere daha konuş benimle

 

Elbette kuş olup gelmek isterdim

Ben de yanağından öpmek isterdim

Seni bir kez daha görmek isterdim

Alkışlar içinde doğum gününde

 

Ellerim titredi veda ederken

Yalvarıp "dur gitme" diyesim geldi

Sen gittin karardı gözümde dünya

O anda orada ölesim geldi!

 

Elma şekeri mi sandın aşkı,

Ne şiirin şiir, ne şarkın şarkı.

Hele bir kırılsın, hele bir kırılsın feleğin çarkı,

İşte ben o zaman görürüm seni.

 

En ağır işçi benim;

Gün yirmi dört saat, seni düşünüyorum.

 

En güzel yerinde bitti aşkımız

Bir gönül sayfası daha kapandı

Ansızın terketti umutlar bizi

Bir gönül sayfası daha kapandı.

 

 

 

 

 

En iyi dostumdur yabancım değil

Bu yalnızlık benim ikiz kardeşim

En acı gerçeğim yalancım değil

Bu ayrılık benim ikiz kardeşim...

 

En kalabalık yerlerde büyüyorsa kimsesizliğin

Binlerce kahkahaya karışıyorsa gözyaşların

Son çiviyi çakıyorsan yorgun sabrına

Daha kirpiklerinde can veriyorsa hayallerin

Ve dilinin ucundaysa en çılgın küfürler

Yalnızlık güzeldir...

 

Eski bir gemiye yükler gibi ayrıldım duygularımdan

Vedalaşmak çok zor inan ümit vaad eden yarınlarımdan

Herşeye sünger çektim bir seni çıkartamadım aklımdan

Bir kere daha bak gözlerime son bir kere daha.

 

Ey benim doğmayan sabah yıldızım

Geceler mi uzak sen mi uzaksın?

Ne zaman bitecek bu yalnızlığım

Umutlar mı uzak sen mi uzaksın?

 

Ey benim gönlümün nazlı çiçeği

Barışın ellere, küsün bana mı?

Sana kim öğretti böyle sevmeyi

Bayramın ellere, yasın bana mı?

 

Gece yarısı bir anda,

Puslu bir ayışığı girer koynuma,

Kekre bir düşünce sarar beynimi,

Bedenim çiy olur düşer sabaha,

 

Gözyaşlarım yastığımda

 

Senin için ağlarım

 

geçmişi bir düşün yalnız kalırsan

maziyi hatırla zaman bulursan

neyleyim sevgilim pişman olursan

yeniden başlamak zor bundan sonra

 

Gel seninle sevgilim mutluluğa gidelim

Şu üç günlük dünyada sevelim sevilelim

Dikenler bir gül olur ateşler bir kül olur

Dağlar bile yol olur gelmesini bilene

 

 

 

 

 

Gel! En tenha saatlerde çık sokaklara

Yalnız ol! Beni bekle! Dertleşelim seninle

Bitmeli bu hüzün, bitmeli bu keder

Mutluluk varken! ...

Bak! Gökyüzü mavi, yapraklar yeşil

Bu mevsim bir daha gelecek değil

Ayrılık mı?

Yakışmaz bize..

 

Gezdiğim her yerde hatıran dolu

Bilmem ki ben nasıl unutacağım

Ne yazık bu aşkın yok başka yolu

Yarın bu şehirden ayrılacağım

 

Giderken ne büyük sözler etmiştin

Ben hiç unutmadım senden ne haber?

Ölsem de bu sevda bitmez demiştin

Ben aynı aşığım senden ne haber?

 

Gidersem bir daha dönmeyeceğim

Kalırsam kalbime yenilmeyeceğim

Çözemedim seni çıldıracağım

Gözlerin kal diyor dudakların git

 

Gitmek istiyorsan gidebilirsin

Biz ne ayrılıklar görmüş adamız

Çekinme sen de vur sırtımdan beni

Biz ne ihanetler görmüş adamız..

 

Gittiğin yerlerden dönmedin geri

Yollara rest çektim isyanlardayım

Kırıldı sonunda sabrımın teli

Yıllara rest çektim isyanlardayım

 

Gittiğin yerlerden dönmedin geri

Yollara rest çektim isyanlardayım

Kırıldı sonunda sabrımın teli

Yıllara rest çektim isyanlardayım

 

Gönlümde aşk saati bak durdu

Seven kalbim beklemekten yoruldu

Yıllar var ki ne aradı ne sordu

Şimdi beni soruyormuş bana ne...

 

Gönül defterini karıştırdın mı?

Kalbini hasrete alıştırdın mı?

Ayrılığı bize yakıştırdın mı?

Nasılsın sevgilim, nasılsın bugün?

 

 

Gönül kapısından hemen uçma dur!

Selamsız vedasız böyle kaçma dur!

Bilinmez yerlere yelken açma dur!

Seninle mutluluk limanımız var! ...

 

Gönüle vurulmaz asla bir kilit

Seveni öldürür kırılan ümit

Sevgilim yanıma yaklaşmadan git

Eğer ki sonunda ayrılacaksan

 

Gözleri namuslu namuslu parlar insanların

Gökyüzü inadına mavi

Yaşamak inadına güzel

Bu şehirde sen varsan...

 

Gözlerin bir kilit vurdu gönlüme

Senden başkasını hiç sevemem

Ne engeller koydu kader önüme

Yine de ben senden vazgeçemem

 

Gözümde dağlar gibi büyüyor hasretin

Gelip gelip özlemin doluyor içime

Yokluğunda şair kesildi gönlüm

 

Gözümde duman duman

Hayalindir son kalan

Yenmezdi beni zaman

Akmazdı gözyaşlarım

Çatılmazdı kaşlarım

Olmazdı yanlışlarım

Yanımda sne olsaydın!

 

Güneş doğmayı unutabilir

Sabah olmayı

Yağmur yağmayı

Çiçekler açmayı unutabilir

Kuşlar uçmayı

Baharlar gelmeyi

Ama ben seni asla...

 

Günler sensiz geçmiyor mu

İşte beni çıldırtan bu

Yüzün bensiz gülmüyor mu

İşte beni ağlatan bu!

 

 

 

 

 

 

Günlerim ateşe gebe

Gecelerim sancılı

Varamadık sabaha

Ben bir yumak düğüm düğüm

Sen karmakarışık bir kördüğüm

Kendini çözmeden daha

Beni anlayamazsın...

 

Güvendiğin yüreklere karlar yağmışsa

Buz tutmuşsa o sımsıcak bakışlar

Sen yangınlar içinde üşüyorsan

Ve bir zavallılıksa artık o çok sevmek

Ölmek güzeldir...

 

Haklısın, aramızda dağlar, denizler var,

Haklısın, aramızda uçurumlar.

Senin sevdaların, üç günlük masal,

Benim sevdalarım, Allah'ına kadar.

 

Halâ tahta masalara yazıyorsam adını,

Aşk kitaplarında arıyorsam tarifini aşkın,

Kahır mektuplarında yeniden buluyorsam seni,

Islak mendillere siliyorsam gözyaşlarımı,

Eyvahlar çekiyorsam her biten aşkın ardından,

Bana sor yalnızlığı..

 

Hangi mahkum çekmiş böyle işkence

Asmalı mı dersin bu kalbi sence

Ne gündüzüm gündüz ne gecem gece

Sensizlik kanıma girdi girecek

 

Hangi masaya otursam

Senin sevdiğin içkiyi koyuyorlar önüme

Vazomda hep senin sevdiğin çiçekler

Ve dudaklarımda hep senin sevdiğin şarkılar

Senin doğumgünlerini kutluyorum senden habersiz

Ve her sabah dualar ediyorum mutluluğun için

Ne yapsam, ne etsem, nereye gitsem

Ecel gibi peşimdesin..

 

Hani bazı günler küsmüyor musun

İçimden dünyayı yıkmak geliyor

Duvarlar misali susmuyor musun

İçimden dünyayı yakmak geliyor

 

Hasret dağları sardı

Sen farkında değilsin

Son umut sende kalsın

Sen farkında değilsin

 

Hasretin bir yangın avuçlarımda

Ayrılıp gittiğin o günden beri

Ararım gölgeni boş duvarlarda

Ayrılıp gittiğin o günden beri

 

Hasretin yerini müjdeler alsın

Bırakta mutluluk kapımı çalsın

Bütün acılarım dünlerde kalsın

Unuttur maziyi unuttur gülüm

 

Hatırla, bir adam diyordun hatırla,

Ömür boyu sevsin beni ömür boyu,

İşte o deli, işte o çılgın, işte o adam benim.

Çünkü ben,

Çünkü ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim.

 

Hayallerim pusu kurup aklımı tuzağa düşürse de

Bu hatıra seni yaşatıp beni hergün bitirse de

Çok sıkılabilirsin canın gitmek istese de

Bir kere daha kal yanımda son bir kere daha.

 

Hayatımda ne tat ne tuz

Sensiz odam buz kesti buz

Gecelerim hep uykusuz

Sol yanımı boş bıraktın

 

Hep aynı hikaye hep aynı masal

Al yanı başımdan gölgeni de al

Hadi daha çabuk daha acele

Git başka kollara git güle güle

Sen de unutursun adımı bile

Biz ne vefasızlar görmüş adamız..

 

Hep beklediğim,

Tek istediğim,

Kayboldu bütün benliğim;

Sen varsın karşımda

Acılar gözyaşımda...

 

Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?

Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar?

Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var;

Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin...

 

Her düşünce aşka teğet geçiyor

Tanığı çizgiler var olduğumuzun

Bir aşk çizgisi var her şeyden önce

Bütün yollar aşktan geçiyor, görüyor musun?

 

 

Her gece ıslanmamalı yanaklarım

Şarkılarda bulmamalıyım kaderimi

Göz göz olmamalı yüreğim

Seni beklerken!

 

Her gün ona koşmak dağlardan tepelerden

Her yerde, her zaman onsuz edememek

O en tatlı hayal, en büyük gerçek

Anlarsın taşan o, günlerden gecelerden

 

Her gün yeni bir yangında hayatım

Acılardan acılara sürgünüm

Sende başlar sende biter isyanım

Yalnızlıktan yalnızlığa sürgünüm

 

Her köşe başında seni gözledim

Geceler koynunda umut gizledim

Hep seni bekledim seni özledim

Senden uzaklarda ah neler çektim

Sensizken seninle bir de söz kestim

Bilmedin sevdalım bilmedin gitti

 

Her masal gibi bitti bugün

O kısacık mutluluğumuz

Belki yalandı

Belki yalan gibi bir şey

Seninle mesut oluşumuz

 

Her sabah kalktığımda bir günü daha

Seninle geçirecek olmanın mutluluğunu

Yaşatıyorsun bana

 

Ben güne seninle başlıyorum

Ve her gün hayatı yeniden keşfediyorum

 

Her seven sonunda düşüyor derde

Bu aşk kitabının yazanı nerde

Bir aşık inandı.. çok sevdi diye

Terketmek kanun mu aşk kitabında?

 

Her şarkı bir sevdadan dökülür mısra mısra

Her şarkı yaşanmış bir masalı resmeder Düşün çamlar arasını, mehtaplı geceleri, masmavi denizleri

Düşün şimdi yollara serpilen ümitleri

Hadi bir şarkı da sen

Söylesene! ..

 

 

 

 

Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki

Dünyadan bezginliğim dünyalar kadar eski

Öylesine çözülmüş, öyle dağılmışım ki

Bu ne bitmez ayrılık bu ne özlem diyorum

 

Islanırsa eğer gözün

Yüreğime çöker hüzün

Ne olursun gülsün yüzün

Sen gözümde tüten duman

Sen vardığım en son liman

Sen Tanrı'mdan bir armağan

Sini unutmam ceren gözlüm

 

İçimde alevdin, rüzgarsız söndün

Bir yangın olupta yakamadın ki

Gözümde yaştın sen, düştün döküldün

Kalbime yol bulup akamadın ki..

 

İçimde bir ümit var onun için burdayım,

Belki gelirsin diye senin için burdayım

Vakit çok geç olsa da gönlüm mahzun kalsa da,

Yine aynı masada senin için burdayım

 

İçimde,hafif bir ürperti var

Bu havadan mı yoksa senin bana verdiğin aşktan mı,bilmiyorum,

Gözümden birkaç damla yaş süzülüyor, ama

Üzülmüyorum!

 

İkimiz sevmiştik delicesine

Ayırdılar bizi ölürcesine

Ölmeden toprağa gömercesine

Bir gönül sayfası daha kapandı

 

İkimizde yağmur bulutu gözler

Ne yazık aşkımız ipin ucunda

Dilinizde yürek yangını sözler

Ne yazık sabrımız ipin ucunda

 

İnan ki sensiz canım mutluluğa düşmanım,

Söyleyemedim sana

Affet beni pişmanım

Elini elime alıp öylece bir an kalıp,

Sana son kez sarılıp

Ölmeye hazırlandım.

 

 

 

 

 

 

İnan ki! Kırılmış bir ayna gibi

Paramparça, kırık dökük aşkımız

Çaresizliğin, ümitsizliğin türküsü

Türkülerin en içlisi, en hüzünlüsü

Büyük aşkımız

 

İnanmazsın

Ne tatlar değişmiş hayatımda

Ekmeğime gül kokusu sindi bir kere

Şimdi aşığım sana

Gülle paylaşırım artık hayatımı seninle

 

İpek tenli bir yaz akşamıydı sevdan.

Saçların bir öksüzün hayata tutunuşu.

Senin için bin kez bozdum yeminimi inan,

Yüreğimi narin ellerin söktü,sen gittin.

 

İste ayrılık bu; hiç beklemediğimiz...

O ikiz kardeşi ölümün.

Anlıyorum bir daha görüşemeyeceğiz

Sakın ağlama ve bir şey söyleme bana

İnsan ayrılırken bile büyük olmalı.

 

İstemem sevgili yüzüme gülme

Eğer ki sonunda ağlatacaksan

İstemem sevgilim ümitler verme

Sonunda dünyamı karartacaksan

 

İstemem söyleme bir tek kelime

Sen de eller gibi adımı unut

Değmesin artık hiç elin elime

Sar yeni aşkını benim yerime

Sen de eller gibi adımı unut...

 

İstesem ben bu ömrü, bu talihi istemem

Böyle durup durup senden ayrılmak varsa

Orada bir mezar kazılır benim için

Ayrılığın nerede başlarsa.

 

İsyan edip ağladığın mevsimlerde

Aşkımla silebildinse gözyaşlarını

Sevemedinse benden başkasını

O bensiz gülüşler avutamadıysa seni

Dindiremediyse hasretini yıllar

Ve bir türlü unutamadınsa beni

Bekle geliyorum...

 

 

 

 

İşte böyle bir sevda benimkisi

Bu zamanda, bu devirde

Haklısın adam olacağım yok benim

En güzeli artık son vermek bu hayata

En korkunç uçurumlardan bırakmak kendimi

Ya da en yüksek tepelerden

En uçsuz bucaksız denizlere bırakmak bedenimi

Ama içimde sen varsın

Ya sana bir şey olursa?

 

İşte resimlerine bakıp avunuyorum

Hayallerim yetiyor bana ne güzel

Zaten ölesiye hasretim aydınlıklara

Ve bitimsiz bir özleyiş bendeki

Kanatlanabilirim, uçabilirim belki

Bana gel deme!

 

Kaç gece terk ettim kaç sabah koştum

Seninle doluydum sensiz bomboştum

Geç olsa da aşkı sende bulmuştum

Kaderimi baştan çizemez miydin

Bu kördüğümü sen çözemez miydin

Daha önceleri gelemez miydin

Ah benim hazanım eylül bakışlım..

 

Kaç kere yaşadım ben bu romanı

Ne zaman sevdimse ayrılık vardı

Hep kendim kuruttum gözyaşlarımı

Ne zaman sevdimse yalnızlık vardı

 

Kahır dolu rüzgarlar esiyor içimde

Yıkılıp kalıyorum bu sağır akşamlarda

Beni sensizliğe nikahladılar

Yenildim duygularıma

Yenildim gururuma ağlayamadım

Şimdi sanadır bu ağlayışım

 

Kalbim sarıl diyor aklımsa bırak

Gönlüm hep seninle ellerim uzak

Sen yolun başında ben de son durak

 

Kalbimde arama eski yerini

Sen gözümden akan sele karıştın

İstesem de artık sevemem seni

Hasret rüzgarına yele karıştın..

 

 

 

 

 

karşılıksız sevginin

vefasız sevgilinin

bomboş kalan bir elin

acısını bana sor..

 

Kazımak ulu ağaç gövdelerine adımızı

Yazmak her şeyi bir bir kumların üstüne

O her işkenceye mahkum olmuşluğumuz

O çok sevmek, daha çok sevmek günden güne.

 

Kendilerini hep "çok" bizi hep "yok" saydılar.

Ve sonra kuyruklu bir yıldız gibi kaydılar, kayboldular..

 

Kendime bile geçmiyor artık sözüm

işte bir kürek mahkumu

İşte bir yürek mahkumu

Kapında yine

Bitmedi bu kara sevda

Bitmiyor be kahve gözlüm!..

 

Kendini boş yere teselli edip

Sevdadır nasılsa geçici deyip

Yaşlı gözlerini gizlice silip

Bakıp da yüzüme gülecek misin?

 

Kırılan kalbim var dinmez bir kini

Ömrümce sürecek aşka yemini..

Kavuşmak imkansız artık sevgilim

Dönüşü olmayan yola karıştın..

 

Kim derdi sonu bu öyle bir aşkın

Belki kurumuştur çoktan gözyaşın

Kutlu olsun sana bu yeni yaşın

Bana da sensizlik doğum gününde

 

Kimbilir kiminle kesildi pasta

Bir dilim düşmez mi bu eski dosta

Sen sevinç içinde ben ise yasta

Senden uzaklarda doğum gününde

 

Kimbilir ne kadar güzelsin bugün

Benden uzaklarda doğum gününde

Hatırla ne kadar mutluyduk canım

Seninle geçen yıl doğum gününde

 

Kimisi kul etti, kimisi köle,

Mutluluk yerine verdiler çile,

Hasreti sapladım şimdi kalbime,

Karşıma gerçekten seven çıkmadı.

 

Konuşmak konuşmak gözlerle fısıltılarla

Duymak büyülü sıcaklıgını beyaz ellerin

Her geçen dakika var oldugunu anlamak için

Yaşamak arzu dolu dudaklarda, şarkılarla

 

Kucağımda bir yığın

Meyvası ayrılığın,

Ben yine geleceğim

Benim küçük meleğim.

 

Kuruyan bir otlağın ortasında yüreğim bahar.

Ne cehenneme benzer bu küskünlük

Ne cennet benden yana.

Bir serçe taşırım kanatlarımda,

Karanlığın uzak misafiri yıldıza

 

Kül de uçar gider ateş sönünce

Senden ne kalır ki bu aşk bitince

sen de vur sen de yak gitmeden önce

Ah benim yangınım, kurşun buketim...

 

Madem ki içinde o ateş söndü

Bir daha yakmadan gidebilirsin

Aklımda kalmasın bu son bakışlar

Yıllardır verdiğin kederi görme

Üstüme yıktığın kaderi görme

Ömrümden çaldığın günleri görme

Beni de görmeden gidebilirsin

 

Mazimde yılların cam kırıkları

İçimde hasretin hıçkırıkları

Sevmedim sevmedim ayrılıkları

 

Meyve tohum olur, tohum kök olur

Ve yeniden doğar ağaç kendi meyvesinden

İşte bende böyle yar;

Yok olmayı göze aldım, tekrar sende doğmak icin.

 

Mutlu musun oralarda

Olamadık bir arada

Sen gideli buralarda

Boynu bükük baş bıraktın

 

Nasıl unutulur böyle sevgiler

Neler yaşamıştık bir düşün neler

Her köşede durur senden gölgeler

İnanmıyorsan gözlerime bak..

 

 

 

Nasıl unutulur böyle sevgiler

Neler yaşamıştık bir düşün neler

Her köşede durur senden gölgeler

Var git gözlerimden, var git bu akşam

Aldığım her nefes seni fısıldar

Gelir ta kalbimden vurur şarkılar

Sana mı sözlenmiş bütün akşamlar

Var git anılardan, var git bu akşam

 

Ne bir anlayışlı el,ne bir dost bakış

Biraz ümit,biraz hayal sonra aldanış

En güvendiğimiz tepelere kar yağmış

Deniz o deniz değil,dağlar o dağlar değil...

 

Ne büyük bir aşktın anlatamadım

Kimler gelip geçti unutamadım

Uğrunda mevsimler yıllar harcadım

Yine de ben senden vazgeçemedim.

 

Ne gezer ki sende vefa

Aşk nerede sen nerede

Merhametsiz gecelerde

Yalnızlığı ne bilirsin

 

Ne güzel ellerin var incecik

Ne güzel saçların var sapsarı

Anlasana o yalansız gözleri

Düşündükçe baştanbaşa özlem kesiliyorum

 

Ne köleyim ne de bir kul

Vicdan bir borç, hayat okul

Alın sizin olsun akıl

Ben bu köyün delisiyim

 

Ne olur bu gece uykumu bölme

Var git düşlerimden, var git bu akşam

Tam unuttum derken aklıma düşme

Var git hayalimden, var git bu akşam

 

Ne olur bu gece uykumu bölme

Var git düşlerimden, var git bu akşam

Tam unuttum derken aklıma düşme

Var git hayalimden, var git bu akşam

 

Ne olurdu saadetlerin en büyüğü

İşte ellerimde al, diyebilseydim

Anlardın ve hiç gitmezdin, değil mi

Bir gün olduğun gibi kal diyebilseydim.

 

 

Ne sen değiş artık ne söylenip dur

Bu tatsız kavgalar bitsin ne olur

Bende bu mutsuzluk sende bu gurur

İnata, kaprise, naza gerek yok

Acı bir siteme söze gerek yok

İnan ki bu sona çok geç kaldık çok

 

ne varsa aradığım bil ki sende bulmuşum

senden öncesi yoktu seninle var olmuşum

sende bütün ümitler,sende bütün özlemler

beni bende arama artık ben sen olmuşum

 

Ne verdin sen bana hasretten başka

Yanında çektiğim gurbetten başka

Kim olsa yanardı böyle bir aşka

Gölgeni dünyama yasaklasaydım

Keşke bu sevgiyi hep saklasaydım

Kalbimi elimle bıçaklasaydım

İnan böyle acı çekmeyecektim

 

Ne zaman baksam gazetelere

Aşk dolu bir şiir okumak isterim

Varsın Ümit'ten olsun

Varsın Nazım'dan

Fark etmez

Okurum okurum

Ellerimdesin! ...

 

Ne zaman baksam resimlere

Bir genç kız, bir delikanlı görmek isterim

Varsın bir sahilde

Varsın bir ormanda

varsın bir odada çekilmiş olsun

Fark etmez

Bakarım bakarım

Dudaklarımdasın!

 

Ne zaman bir şiir okunsa aklımdasın

Ne zaman bir telefon çalsa karşımdasın

Sen tanrımın en güzel armağanı

Sen hayatımın en gerçek yalanı

Sen bütün huylarımı ezbere bilen

Sen gözyaşlarımı en iyi silen

Sen dünyanın en güzel kadını..

 

Ne zaman karşıdan bir gemi geçse

Kalbim durur, ölür gibi olurum.

Ayrılıp gidişin gelir aklıma

Mendiller sallanır ben kahrolurum

 

Ne zaman seni düşünsem yaşamak güzel

Bir bahar bahçesi olur güz bahçeleri

En karanlıklarda bile uzanır bir el

Kendiliğinden açar sabaha perdeleri

 

Neden bitti..niye küstük

Diken oldu yatak yastık

Sen gideli yüzü asık

İki çatık kaş bıraktın

Günüm kara gecem kara

Mahkum ettin dört duvara

Kavuşmadan ilkbahara

Dört mevsimi kış bıraktın..

 

Nereden bilecektin seni sevdiğimi

Hiç fısıldamadım ki kulaklarına aşkımı

Senin için

Günlerce gecelerce ağladım

Nereden bilecektin

Hiç silmedim ki yanında gözyaşlarımı..

 

Neyleyim ben dökse bile yaşını

Ben unuttum çoktan onun aşkını

Vursun artık o taşlara başını

Çok pişmanmış yanıyormuş bana ne..

 

Nice nice acıları aklına getir

Bunca yoksulluğu aklına getir

Gözyaşlarını aklına getir

"GİTME KAL" var yok dinlemez bir çocuk isteğidir

Gitme aklına getir

 

O seni düşünmek yok mu

Geceler dolusu seni düşünmek

Sarılmak karanlıklara sen diye

Sen diye kucaklamak yorganı okşamak, öpmek

O seni beklemek yok mu

Her gün sabahlara dek uykusuz beklemek

Ahh, ayak sesleri, kapı gıcırtıları bilemezsin

Bir defa yaşamaktır o, bin defa ölmek

 

O seni özlemek yok mu

Saçlarını, ellerini, dudaklarını özlemek

Uzun uzun gözgöze gelmek seninle

Seninle bir olmak, beraber olmak, sevişmek

O seni gizlemek yok mu

Kuşlardan, çiçeklerden bile kıskanıp gizlemek

Seni saklamak içimde delice, divanece

Öylece yaşamak seni, öylece sevmek

 

O senli yıllara bir çizgi çekip

Gönül defterini kapattım işte

Hasretle yanmaya değmezsin deyip

Gözümde yaşları kuruttum işte

 

O suskun akşamın her saatinde,

Kaç gece ağladım duyan olmadı,

Yıllarca yaşadım kalbim dolmadı,

Karşıma gerçekten seven çıkmadı.

 

Olmasa da sevenim

Ağlayanım gülenim

İlk sözüm son yeminim

Ya seninle ya sensiz!

İstersen sevme beni

İstersen bekle beni

Taş gibi toprak gibi

Ya seninle ya sensiz!

 

Oysa nelere katlandı bu gönül

Ne acılarla halay çekti bu yürek

Ne ihanetlere gülüp-geçti bu gözler

Bir yokluğuna alışamadım

Bir de sensiz bu akşamlara

Unutamam demiştin giderken bana

Ben de unutamadım

 

Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse

Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma

Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan

Benimle meydan oku her çaresizliğe

 

Ömrümün en güzel senelerini

Alıpta gittiniz bu şehir ve sen

Gönlümün en masum ümitlerini

Çalıpta gittiniz bu şehir ve sen

 

Özledim sesini ne olur konuş

Bir gül açtır zamanların ötesinden

Karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel

Gök mavisinden, deniz mavisinden

Bana bir şarkı söyle

 

Özleme bir diyeceğim yok.

O kömür kırıntıları arasında parlayan bir cam parçası.

O nefes alışı sevgimizin, kavuşmalarımızın anlamı.

O tek güzel yönü bekleyişlerimizin.

 

 

 

Saatler sabahı çalıyor yine

Bir gece lambası bir ben uykusuz

Kulağım hep senin ayak sesinde

Bir şu kaldırımlar bir ben uykusuz

 

Sadece sevda ile yaşayan kişiler

Baktıkça izlere sularlar toprağı usulca

Ve o masum ve bir damla suya muhtaç

Gülü yaşatırlar yüreklerinde

 

Sana ait ne varsa öğrenmek istiyorum

Keşfetmeye aç bir kaşifim ben

Ancak senin topraklarında doyuyorum hayata

Sana her gün yeniden aşık oluyorum

 

Sen benim gökyüzümdün, denizim, toprağımdın,

Şimdi bir hatıra olamazsın belirsiz, uzak

Biliyorsun bazı şeyler vardır elimizde olmayan

İşte öyle imkansız birşey seni unutmak.

 

Sen bensiz ben sensiz az mı ağladık

Az mı kaçtık gölgesinden ayrılığın?

Tanrıya kaç geceler avuç açtık

Hatırlar mısın?

 

Sen de git bırak git beni düşünme

Kader de, hayat de boşver üzülme

Alıştım hasretin her türlüsüne

Ne zaman sevdimse ayrılık vardı

Alıştım kaderin her cilvesine

Ne zaman sevdimse yalnızlık vardı

 

Sen hayatımın en vazgeçilmez aşkı

Sen uğrunda en çıldırdığım esmer

Sen yolunda savaşlar verdiğim sevdam

Sen uğrunda ölümlere gidip geldiğim

Sen beklediğim

Sen özlediğim

Sen gizlediğim...

 

Sen kavgamın tek galibi,

Sen gönlümün tek sahibi.

Sana uysal çocuk gibi,

Teslim oldum inanmadın.

İnanmadın ne yapayım,

Sensizlikmiş senden payım.

Sevdim seni inanmadın.

 

 

 

Sen misin 'ben miyim' kimmiş yalancı

Nasıl yaşarız biz bize yabancı

Böyle bir ayrılık ne kadar acı

Yolların mı uzak sen mi uzaksın?

 

Sen ufkuma doğan güneş

Sen gönlüme düşen ateş

Burcum bile burcuna eş

Bahtımdaki uğurumsun

Gönlümdeki gururumsun

Sen yarınım..umudumsun.

 

Sen yemeğimin tuzu

Yüreğimin buzu

Anasının en güzel kızı

Sen kalbimde en tatlı sızı

Sen bütün varlığımın en sevimli hırsızı

Sen sevdikçe sevilesi

Övdükçe övülesi

Öptükçe öpülesi aşkım...

 

Sen yokken pişmandım yaşadığıma

Sevgi dolu bir kalp taşıdığıma

Sonunda kavuştum aradığıma

İçimde aşkını yaşatıyorum

Yepyeni umutlar yaratıyorum

Dünyanın derdini unutuyorum

Senin kollarında senin yanında

 

Senden uzakta seni yaşadım

Maziye yeniden daldım bu gece

Acı bir pişmanlık sardı içimi

İçmeden bir başka oldum bu gece

 

Sendin son durağı umutlarımın

Seninle güzeldi bu yer bu dünya

Gönüllü mahkumdum kirpiklerine

Paslanmaz kilitler vurdun gönlüme

Bitti o heyecan, bitti o rüya

Yine başbaşayım kendi gölgemle

Ne desem boş artık-SENDE GİTTİN YA!

 

Seni alıp uzaklara giden otobüs

Benim üzerimden geçer hışımla

Devrilir, bakakalırım ardından

Bir sel gibi akan gözyaşımda...

 

 

 

 

seni arıyorum kalabalık caddelerde,

tanımadığım insanlar geçiyor, sen yoksun..

perişan hayallerimin başladığı yerde,

sana sesleniyorum, duyuyor musun?

 

Seni düşündükçe başka kollarda

Kadehim kırıldı avuçlarımda

Sana dur demeyen gururumu da

Ayaklar altına aldım işte yine ben

 

Seni düşünmediğim tek bir an yok bile

Senin hasretine tutsak oluyorum

Hasret dedim de,seni özlemenin

Bu kadar zor olacağını bilmiyordum

 

Seni görmediğim günler

Karanlıktayım, katran gecelerdeyim

Cehennem misali bir yerdeyim

Bir demir nasıl paslanır, bir elma nasıl çürürse

İşte öyleyim...

 

Seni Seviyorum

 

Çünkü

Yanındayken dört mevsim bahar oluyorum

Seni o baharın en nadide çiçeği yapıyorum

Buram buram çiçek açıyorsun yüreğimde.

 

Seni yazdım hayatıma

Gönlümün her sayfasına

İnan senden başkasına

Sarılamam dayanamam

 

Senin gözlerin yaşlı

Benim yüreğim yaslı

Bu aşkta bir umut kalmadı yazık

Seni bir başkası bekliyor artık

Yazık..Ayrılmalıyız..

 

Seninde gözlerin ıslanır bir gün

Hele bir ümidin kırılsın da gör

Ne yaşama arzun ne aşkın kalır

Kurduğun hayaller yıkılsın da gör

 

seninle kopardık bütün bağları..

her şey bitti artık bil bundan sonra...

kırıldı gönlümün umut dalları....

kendine birini bul bundan sonra...

 

 

Seninle olmaktı bütün dileğim

Anlamadın beni nazlı bebeğim

Ah benim taş kalplim kapris çiçeğim

Bu aşkın kalbimde kalsa da izi

Yarına götürmek yok sevgimizi

Ayrılık pusuda bekliyor bizi

Ne yazık sevdamız ipin ucunda...

 

Seninle zamanların en ölmezini yaşamıştık

En büyük çemberini çizmiştik mutluluğun

En geniş açılarına aşkı taşımıştık beraberce

Hatırlar mısın?

 

Sensiz bomboş koca şehir

Günüm zindan gecem zehir

Kimi görsem akıl verir

Nazarında yokum gibi

Dağılmışım bir kum gibi

Günden güne bir mum gibi

Eriyorum anla bunu..

 

Sensiz diken oldu başımda yastık

Mutluluğu hangi dolaba astık

Odamda ne varsa yüzleri asık

Bu nasıl bir duygu bilemiyorum

Kimseye ayrıldık diyemiyorum

Adını kim sorsa eziliyorum

Ayrılıp gittiğin o günden beri

 

Sevdimse; verdiğin yürekle sevdim

Sen açtın bu ufku karşımda sonsuz

Yürüdüm bir yolun sonuna geldim

Yıkık, üzgün ve paramparça onsuz

 

Severken ne kadar büyükse insan

Ayrılırken yine büyük olmalı

Ne kadar insafsız olsa da zaman

Sevenler her zaman bir dost kalmalı..

 

Sevmemişliğinle kal

Sözler dalgalanır, gönlümü kanatır,

Soğuk ahlar çekerim can pusularda,

Ben alır giderim yalnızlığımı,

Boş ver sen sevmemişliğinle kal.

 

 

 

 

 

 

Sevmeyi bilemedin

Sevilmeye hakkın yok

Gün sayıp beklemedin

Özlenmeye hakkın yok!

Sevdamla coşmadın ki

Dağ deniz aşmadın ki

Umutla koşmadın ki

Kavuşmaya hakkın yok!

 

Sevsen gidemezdin sevsen bırakamaz

Sevsen çıldırırdın seven ne yapmaz

Git bu ateşte beni kül etmez yakmaz

Biz ne cehennemler görmüş adamız

 

Şarkısız ve sensiz kaldığım nice akşamlar

Gözlerin geçer aklımdan özlemler içinde

Gözlerin bir çigan müziği güzelliğinde

Kirpiklerinde keman, bebeklerinde gitar...

 

Şimdi ben

Aşkın rengini unuttum.

Belki mavi, belki sarı, belki aktı...

Hatırladığım tek şey

Güneşle yıldız arkadaştı...

 

Şimdi bir düşün

Kim itti bizi bu kör olası ayrılığa?

Kim itti bizi bu pişmanlıklar denizine?

Kim yaktı bizi kim?

Hem de sırtımızdan vura vura

Görüyorsun değil mi görüyorsun

Bir ikimiz sığamadık bu koca dünyaya..

 

Şimdi bir kır kahvesinde olsaydık seninle

Yine aynı masada yine aynı köşede

Yeniden düşler kursaydık seninle

Dağlar gibi sıra sıra

Ve yeniden yaratsaydık kendi dünyamızı

Ve de birlikte söyleseydik ikimizde kendi şarkılarımızı

Meydan okuyup ayrılıklara

Hem de teslim olmadan

Yıllara, yollara, yalanlara..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Şimdi bu pişmanlık bimem ki niçin

Kaybeden sen oldun yan için için

Unutmaz demişsin sen benim için

Aldandın sevgilim unuttum işte

Sevgisiz yanar mı sevda ocağı

Belliydi bu aşkın yok olacağı

Söndürdüm içimde o yanardağı

Yaralı gönlümü avuttum işte..

 

Şimdi ellerini görüyorum boşlukta çaresiz

Gözlerini görüyorum en acı hüzünlerle dolu

Oysa

Ne kadar yalvarsan da

Ne kadar ağlasan da

Artık evet diyemem

İnsanlar kendi çizer kaderlerini

Seni affedemem...

 

Şimdi en açık renginde gözlerin

Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak

Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin

Şiir gibi bir şey seninle yaşamak

 

Şimdi öyle büyük ki beraberliğimiz

Nabzın benim bileklerimde vurmakta

Artık bütün kaygıların ötesindeyiz

Benimle en güzelsin aynalardan uzakta

 

Şu anda hiç bir şey mümkün değil.

Şu anda her şeyden ayrı, her şeyden uzak

ve her şeyden mahrumum ben.

Şu anda sadece yalnızlık ve kahır.

 

Tanrıdır can veren kul ona borçlu

Ben de bu sevdayı sana borçluyum

Bu boynumun borcu bu gönül borcu

Ben bu mutluluğu sana borçluyum

 

Terkeden sen oldun niye yanayım

Kanayan kalbini niye sarayım

Sevgilim deyipte nasıl anayım

Sen bana dost bile olamadın ki

 

Uçurdun yellere ümitlerimi

Düşürdün dillere çektiklerimi

Soldurdun içimde hayallerimi

Baharın ellere, kışın bana mı?

 

 

Ufuklarda bulutlanır her an o güzel yüz

Oysa sen çoğu zaman sadece rüzgara açarsın kapını

Güzel bir insana açarcasına

 

Benim yüzüme kaparsın kapını

 

Umudum, hayalim

Kutsalım, asilim

Deniz kızım

Prensesim

Haydi bir bak kalbimel

Sırılsıklam aşk benimki

Tepeden tırnağa sevgilim

 

Umutlarımın mavisini alıp gittin

Denizlerimin mavisini çalıp gittin

Masmavi dünyama

Simsiyah bir çivi çakıp gittin...

Gittin

Ve sen de her yalan gibi

Bittin..

 

Unut benden kalan ne varsa

Unutmak tesellidir yalnızlığın

Güneşi bir kadeh şarap gibi içip

Delicesine sarhoş olmak

En güzel tarafı imkansızlığın

 

Unutmak ne varsa kötülükten yana

İnmek sevilen gözlerin derinligine

Öyle mutlu, öyle sarhoş, alabildigine

Bin yıl içmek o sulardan kana kana

 

Unuttun mu diye sorma

Unutamam ceren gözlüm

Sitem edip gönül kırma

Dayanamam ceren gözlüm

 

Unutulmaz anları vardır hayatın

Islak kirpiklere takılıp kalan

Zamana meydan okuyan

Biz de öylesine yaşadık seninle

Öylesine sevdik

 

 

 

 

 

 

 

uykusuz gecelerin

sabahını bana sor

yarım kalan aşkımın

eyvahını bana sor

bana sor yalnızlığı

ayrılığı bana sor

mutluluğu bilirsin

mutsuzluğu bana sor.

 

Üstüme yıkılır bu koca şehir

Kalbim paramparça bir taş olurum

Ne zaman karşıdan bir gemi geçse

Gözümde kurumuş yaşlar bulurum

 

Varlığın dudaklarımda bir bal tadı

Yokluğun en korkuncu ölümlerin

Senden başka dindiren olmadı

Acısını içimde kanayan yerin

 

Varsın da bir dağ gibi büyüsün hasretin içimde,

Varsın da her gece

Bir kemanın tellerinde ezilsin kalbim,

Varsın da bir daha değmesin ellerim ellerine,

Asla pişman değilim.

 

Vazgeçtim bütün saltanatından,

Sevdalarından köhne dünyanın

Ne dostta vefa

Ne aşkta huzur

Her gün bir yıkım

Kalbimden vurur!

 

Ve bir gün dur diyeceğim geçip giden zamana

Son kurşunu sıkacağım sensizliğe

Öbek öbek mutluluklar taşıyacağım dağ eteklerinden

Sana gökten yıldızları koparacağım bir bir

Sana bitmez tükenmez sevdalar getireceğim

Beklesene!..

 

Ve bir gün gelip, beni anlayacaksın.

Oysa; vakit çoktan geçmiş olacak

Ama sen yine de sözlerime aldırma.

Gözlerin zamansız ıslanmasın.

Çünkü, artık çocuk değilsin

Güneşin nereden doğduğunu bilirsin

Ve seni nasıl sevdiğimi bilirsin

Ama gitmek istiyorsan, yine de sen bilirsin.

 

 

 

Ve seni kaybetmek yok mu

Bulduktan sonra seni kaybetmek

İşte o beni yakan, yıkan, solduran

Ses versem de duyamazsın artık

Yüreğimde kan, gözlerimde kan, dudaklarımda kan

 

Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam;

Seni özlediğim içindir.

Beklemenin korkunç zehri öldürmüyorsa beni;

Seni özlediğim içindir.

Yaşıyorsam; içimde umut varsa,

Yine seni özlediğim içindir.

 

Ya hep ya hiç sevgilim

Ya seninle ya sensiz

Olamaz başka biri

Ya seninle ya sensiz!

İstersen al at beni

İstersen yarat beni

Dağ gibi deniz gibi

Ya seninle ya sensiz!

 

Yağmur istiyorsan gözyaşıma bak

Yangın istiyorsan yüreğime bak

Ne olursun beni benimle bırak ..

 

Yağmur istiyorsan gözyaşıma bak

Yangın istiyorsan yüreğime bak

Ne olursun beni benimle bırak

Var git gözlerimden, var git bu akşam

 

Yağmurlar yağdırmıştık en kurak mevsimlerde

Boy boy umutlar yeşertmiştik içimizde

O ne özlemlerdi gizlediğimiz

Ey sevgili nerdesin?

 

Yağmurlar yağmaya görsün

Meyhanelerde cümbüş

Sen orada kimleri görürsün

Ben gibi sevdaya tutulmuş

 

Yalan yanlış

Kırık dökük yaşadık biz bu aşkı

Erken emekli olduk biz bu sevdadan

Biliyorsun

Hep direkten döndü umutlarımız

Hep kendi kalemize attık gollerimizi

Ne acemi bahçıvanmışız meğer ikimiz

Açmadan soldurduk güllerimizi

 

Yalnız bir mevsim değil

Yalnız bir bahar değil

Her zaman her yerde bil

Ya seninle ya sensiz!

İstersen öldür beni

İstersen güldür beni

Gün gibi güneş gibi

Ya seninle ya sensiz!

 

yalnız sen varsın beyaz gülüm,

evde bahçede ve sokakta,

bir eylül akşamı gördüğüm ,

o beyaz hayalsin uzakta..

 

Yanındayken bile özlerdim seni

Şimdi içimde bir başka yangın

Şimdi gözlerimde en ıslak bakışın

Ölmek kaderde var biliyorum

Herşeyin sonu yakın

 

Yar

Bir bilsen bu can tırmalayan özlemleri

Bir bilsen selamların tadını alınmışsa kuş kanadından

Ben martıların bile uğramadığı o ada da

Selamımı kendi kendime yollarım da

Sen bilmezsin

 

Yaralı yüreğim her an pusuda

Şafakla dönersin hani olur ya

Şimdi bütün şehir derin uykuda

Bir şu yaralı gözler bir ben uykusuz

 

Yarım kalmış şiirlerim gibisin

Yaşanmamış çocukluğumsun anılarımda

Öylesine eksiğim sensiz

Öylesine sahipsiz

İşte bütün umutlara havlu attım gidiyorum

İçinde geç kalmışlığın çaresizliği

Çocuklar gibi ağlıyorum

Ve gel gör ki her damla gözyaşımda

Sen..

 

Yaşamak bir başka güzel oluyor

Senin kollarında, senin yanında

Gönlüme sımsıcak huzur doluyor

Senin kollarında, senin yanında

 

 

 

 

Yere serdim onurumu,

Hiçe saydım gururumu.

Kucakladım umudumu,

Koştum sana inanmadın.

Yasak koydum şu gönlüme,

Ne geçti ki ah elime.

Bağlanmak mı ne kelime,

Öldüm sana inanmadın.

 

yeter.. gel artık yeter..

karanfiller açtı gel

kış bahçesinde , güller

beyaz güller açtı gel

 

Yıkılır kalırım bu sağır akşamlarda

Önümde dağ gibi bir yalnızlık

İçimde yıllanmış yorgunluklar

Unutulmuş eski bir adrese çıkar yollarım

Çayımın ilk yudumunda o

Sigaramın son nefesinde o

Anlarsa beni.. bir tek o anlar.

 

Yıldırımlar düştü güvendiğimiz dağlara

Hep boş çıktı sarıldığımız eller

Hep taş çıktı inandığımız kalpler

Kaç kez sırtından vuruldu hayallerimiz

Kaç kez yıkılıp kaldık köşe başlarında

Kaç kez delik deşik oldu yüreğimiz

 

Yıllar var bitmedi kadere borcum

Delice sevmekmiş en büyük suçum

Sayende tükendi kalmadı gücüm

 

Yıllardır çektiğim yetmezmiş gibi

Karşıma sen çıktın bir sen eksiktin

Kaderime borcum bitmezmiş gibi

Bahtıma sen çıktın bir sen eksiktin

 

Yıllardır içimde bir çocuk ağlar

İşte hep bu yüzden ıslak gözlerim

Sen de çekip gitme dayanamam yar

Öyle taş değilim sandığın kadar

Benim de içimde yıkılır dağlar

 

Yırtılmış olsa da resimlerimiz

Yabancı olsa da isimlerimiz

Nefrete dönse de sevgilerimiz

Yine de o aşka saygı duymalı

Sevenler her zaman bir dost kalmalı..

 

Yitirdim umut kırıntılarımı

Sevgimi, neşemi, bütün varımı

Çaresiz bir yokluğun içindeyim

Gömdüm içime yıkıntılarımı

Arıyor bir yarım öbür yarımı

 

Yokluğun sırtıma saplandı bir bıçak gibi

Akıtır taşa, toprağa kanımı

Dünya seninle aydınlık ve güzeldi

Şimdi bin güneş doğsa götürmez karanlığımı

 

Yoksullara çul olurdum

Her sevene kul olurdum

Elimde aşk bayrakları

Yasaklardım yasakları

Ben olsam ah ben olsam...

 

Yolumuz bu kadarmış be kahve gözlüm

Artık

Tersine akan bir nehir gibi

Yıkılmış bir şehir gibi

Suya yazılmış bir şiir gibi

Adımı unut

Yalnızlığın boşluğunda

Sensizliğin sonrasında

Bil ki

Beş para etmiyor umut

 

Yorgun bir hasretle dönersen bir gün

Beni burda değil kalbinde ara! ..

Ne kadar yıkılmış olsan da o gün

Beni bende değil kendinde ara! ..

 

Yorgunum yıllardır hep beklemekten

Yorgunum gönlüme sabır ekmekten

Kurtar artık beni hasret çekmekten

Bir ömür boyunca seveceğim ol.

 

Yüreğinin çöllerine,

Nehir oldum inanmadın.

Saçlarının tellerine,

Esir oldum inanmadın.

İnanmadın ne yapayım,

Sensizlikmiş senden payım.

Sevdim seni inanmadın.

 

 

 

 

 

Zalimsin diyemem az gelir sana

Bana karlar yağar yaz gelir sana

Derdinden ölsem de naz gelir sana

Yoluma sen çıktın bir sen eksiktin

 

Zamanlar kalleş şimdi, herşey artık bir oyun

Manzaralar hüzünlü insanlar ağlamaklı


 

Bir akşam getir bana, gizlice ve en saklı

Saatleri birer birer dudaklarında sun

 

Zannetme ki herşey bitti sevdiğim;

Birgün yeşerecek şu sararmış yapraklar.

Ve bundan sonra kim severse dünyada;

Seni ve beni hatırlayacaklar

 

Zorlama kendini veda etmeye

Zorlama gözünden yaşlar dökmeye

Mecbur değilsin birşey demeye

Hiç bir şey demeden gidebilirsin..

 

 

CARIZMA YILDIRIM  
  arkadaşlar bu kişiyi rahatsız edin
05068693354
 
 
 
htmlkodlar
 
 
  htmlkodlar.net

 
Bugün 1 ziyaretçi (13 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol